İRŞAD
Bayram Hutbesi: Kurban Bayramı
08 Temmuz 2022Muhterem Kardeşlerim!
Beşeriyeti yoktan var edip hayat lütfeden Rabbimize hamdüsenalar olsun ki, bugün bizleri Kurban Bayramı’na kavuşturmuştur. Yüce dinimiz İslam’da, “Kurban” kelimesi kendisiyle Allah’a yaklaşılan şey anlamına gelir. Özel olarak da Allah’a yakınlık sağlamak, yani ibadet amacıyla belli vakitte belirli cinsten hayvanları kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Kurban ibadeti, hemen hemen bütün dinlerde mevcut olup, farklı usul ve tarzlarda gerçekleştirilmektedir. İslam’ın kurban ibadetinin kökeninde ise, büyük peygamberlerden Hz. İbrâhim (a.s.)’ın, oğlu Hz. İsmâil’in yerine Allah’ın (c.c.) işaretiyle koç kurban etmesiyle başlamıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de; “Ey Muhammed! Hanîf olan İbrâhim’in dinine uy.”[1] âyet-i kerîmesi, bu geleneği de içermektedir.
Aziz Müminler!
Kurban ibadeti, İslam dininin şiarlarındandır. Allah Resulü (s.a.v.) bir hadisinde kurban ibadetinin faziletiyle ilgili şöyle buyurmaktadır: “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlememiştir.”[2] Nitekim kurban, rızasını kazanmak amacıyla Yüce Rabbimiz’e sunduğumuz kıymetli bir hediyedir. Malımızla ve canımızla O’nun yolunda olduğumuzun en büyük nişanelerinden biridir. Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.), ashabına verdiği Kurban Bayramı hutbesinde; “Bugün ilk işimiz, (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur.”[3] diye buyurmuştur. Bu ibadet, zamanın ve zeminin değişimlerinden etkilenmeden, kıyamete kadar Müslümanlar için vacip bir ibadet olmaya devam edecektir.
Kıymetli Cemaat!
Kurban ibadetinde, asıl olan niyettir. Yüce Mevla’mız Kur’ân-ı Âzimüşşan’da; “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.” diye buyurmuştur. Peygamber Efendimiz’in meşhur olan; “Ameller ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur.” hadîs-i şerifi de, mevzuya açıklık getirmektedir.[4] Bizlerin üzerine düşen, her türlü hayırlı iş ve amellerimizde, niyetimizin muhasebesini yapmaktır. İhlastan uzak olan ve riyaya kaçan hiçbir amelimizin, Allah (c.c.) nezdinde muteber olmayacağının bilincinde olmalıyız.
Değerli Kardeşlerim!
Hak Teâlâ, her bir ibadetimizde sayısız hikmetler saklamıştır. Kurban kesmek ve kestirmenin en bariz hikmetlerinden biri de hiç şüphesiz kardeşlik ve dayanışmanın yaygınlaşması, bireyin ve toplumun bu konuda bilinçlenmesidir. Kurban kesmek ve kesilen etin dağıtılması, başkalarını kendine tercih etmek anlamına gelir ve fedakârlık ahlakı gelişir. Bu husus aynı zamanda ümmet şuurunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. Kendi kesip dağıtıklarımız ve Hasene derneğimiz ile, dünyada var olan garip ve gurabaya gönderdiklerimiz vesilesiyle, İslam kardeşliğinin tesisine hizmetimizin geçtiğini unutmayalım.
Yüce Mevla kestireceğimiz kurbanları yüce katında kabul etsin. Allah kesilmiş etlerin dağıtımını dünyada paylaşım ve dayanışmanın yaygınlaşmasına vesile kılsın. Yüce Mevla ailelerimizle, dostlarımızla bereketli bayram günleri geçirmeyi nasip eylesin. Bu vesileyle sizlerin ve tüm İslam âleminin bayramı mübarek olsun. Amin!
[1] Nahl suresi, 16:123
[2] Tirmizî, Edâhî, 1
[3] Buhârî, Îdeyn, 3
[4] Buhârî, Bedü’l-Vahy, 1; Müslim, İmare, 155