“Boris Rhein’ın bütün başörtülü kadınları aşağılayan ve dışlayan bu açıklamaları kabul edilemez. Bu yasak sadece kamu hizmetindeki kadınları dışlamaya sebebiyet vermemekte, aynı zamanda kadınların iş hayatına katılmalarını da zorlaştırmaktadır. Söz konusu yasak nedeniyle her geçen gün daha fazla işveren, başörtülü Müslüman bayanları işe almayı reddetmektedir. Bu oldukça düşündürücü bir durumdur.

Hessen Eyaleti İçişleri Bakanı’nın; bu yasağı özgürlükçü demokratik değerlere dayandırması ve başörtünün dünyaya açık, özgürlükçü demokratik değerlerle uyuşmayan bir görüntü ortaya koyduğunu iddia etmesi, anayasayı hiçe saymaktır. Aslında bizzat bu değerler, ilkesel olarak dini inançlar sebebiyle insanların dışlanmasının karşısında durmaktadır. Tam da bu noktada bizzatkendisi İçişleri Bakanı ve Anayasa Koruyucusu olarak iyi bir örnek olabilirdi.

Rhein’ın, iddialarının aksine aslında başörtüsünün ne bir sembol ne de bir baskı unsuru olmadığını bilmesi gerekirdi. Tarihle ilgili bilgi sahibi olmasa dahi, eskimiş ve sayısız kez çürütülmüş iddialarından vazgeçmesi için, kafasını çevirip baktığında göreceği çok sayıda başarılı ve kendini ispatlamış başörtülü Müslüman bayan örnek olarak yeterli olabilirdi.”

Arka plan: Hessen Eyaleti ve belediyelerindeki bayan memurlar 2004 yılı Ekim ayından bu yana görev sürelerinde idari tarafsızlığa olan güveni tehlikeye sokabilecek kıyafetler giyemiyor. Bu yasayla başörtüsü yasağı gerekçelendiriliyor.