BASIN AÇIKLAMASI
Üçüncü: “İslamcılık” veya “İslamcı terör” gibi kavramların kullanılmasına son verilmeli
07 Aralık 2011“IGMG yıllardır ‘İslamcı terör’ kavramsallaştırmasının tehlikesine işaret ederek eleştirmiştir. Hem İslam Konferansı’nda hem de güvenlik birimleriyle yapılan uzun müzakerelerde dile getirilen bu eleştiri sürekli olarak vurdumduymaz bir tavır ile karşılanmış ve sonuçsuz kalmıştır. Bu tavrı gösterenlerin, İslamî kuruluşlara ve Müslüman vatandaşlara yönelik saldırıların arttığı günümüzde kendi kendilerine sormaları gereken soru, bu tür kavramsallaştırmaların aşırı sağcılığın zeminine ve Müslümanlara yönelik şiddet olaylarına hangi ölçüde katkı sağladığıdır.
Terör ve İslam kelimeleri bunca sene, bu şekilde, birlikte kullanılagelirse, 2009 yılında ‘Günlük Yaşamda Ayrımcılık’ (Diskriminierung im Alltag ) isimli Sinus-Çevre Araştırması’nın da ortaya koyduğu gibi, ‘terör’ kelimesinin halk arasında ‘İslam’ kelimesini çağrıştırmasına şaşırmamak gerekir. Konuyla ilgili tüm sorumluların bu tür kavramların içerisinde saklı olan tohumun, kendisini bir gün ortaya çıkararak, şiddet şeklinde göstereceğinin farkında olmaları gerekirdi. Aşırı sağcı terör ışığında, bu konunun ne kadar büyük sonuçlar doğurabileceği en azından şimdi anlaşılmış olmalıdır. Almanya’da yaşayan 4,5 Milyon Müslüman’ın böylece düşman imgesi çerçevesine itilmesi çok büyük bir ihmalkârlık ve kayıtsızlık örneğidir.
Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bu terminolojiyi kullanmakta ısrar edenlerle oturup konuşmayacağını belirterek, bizim de bu konuda sahip olduğumuz düşünce ve hassasiyetlerimizi paylaşması ve açıkça dile getirmesi sevindirici olmuştur. ‘İslamcı terör’ veya ‘İslamcılık’ gibi çatıştırıcı kavramlar temelinde yapılan siyasi tartışmalara aktif veya pasif bir şekilde katılan herkesin bu onurlu ve örnek tutumdan kendisine düşen payı çıkarması gerekir. Bu tür kavramların kabullenilmesine yönelik siyasi baskılara, özsaygı ve vatandaşlık hakları ile karşılık verilmelidir. Bu kavramlar sadece siyasi mücadeleye hizmet etmekte ve cezai takibatlar açısından ne önleyici ne de engelleyici bir işleve sahiptir. Aksine içi boş bu kavramı kullanmak hukuk devleti anlayışını tersine çevirmektedir. Bu nedenle güvenlik birimleri ‘İslamcılık’ ve ‘İslamcı terör’ gibi kavramların kullanımına son vermelidir. Zira bu terminoloji Müslümanların dindarlığını önleyici mücadeleyi meşrulaştırmakta ve sürekli bir tehlike çağrışımı yaparak Müslümanların toplumun merkezinden ayırılmasına neden olmaktadır.
Almanya, özellikle Müslümanlar arasında saygı ve itibar gören örnek ve güçlü bir demokratik temel düzene sahiptir. Çoğu Müslüman’ın Almanya’yı yaşayacağı ülke olarak seçmesinin bir nedeni de budur. Davutoğlu’nun da isabetli bir şekilde dile getirdiği gibi “İslamcı” veya “İslamcı terör” gibi kavramlar ise Müslümanları aşağılamayı hedeflemektedir.”