“Hata, başarısızlık, ve aksilikler ile bugüne kadar edinilen bilgiler artık açıklanamaz. NSU örgütünün istihbarat birimleri ile bağlantısı ile ilgili gerçeğin üzerini örtmek için çabalar önceden olduğu gibi hâlâ açıkca mevcuttur. Kapsamlı ve kusursuz bir bilgilendirmeden söz etmek mümkün değildir.

Şimdiye kadar edilinen bilgiler karşısında neden şahsi sonuçların gerekleri yerine getirilmiyor sorusunu soranların sayısı gittikçe artmaktadır. Söz konusu hatalar ağır ve vahimdir. O kadar ki, bu yetersizliğin tek doğal sonucu istifa olmalıdır. Şaşırtıcı olan ise, bunun bugüne kadar söz konusu olmamasıdır. İnsanlar gittikçe bu durumun acaba katledilen insanlar ile mi ilişkilidir diye düşünmektedirler. Eğer öldürülenlerin coğunluğu türk asıllı olmasaydı, bu takdirde tüm bir yönetici kadro çoktan istifasını vermiş olmaz mıydı?

Artık konu çoktandır bir Neonazi cinayet serisinin aydınlatılması değildir. Bu arada söz konusu olan, devlet ile bu toplumun önemli bir kısmının arasında oluşan, kalıcı bir güven sorunudur. Bu tehlikeyi göze alamayız. Ama basından, Askeri Koruma Teşkilatı tarafından güncel soruşturmadan önce hazırlanan listede NSU terör örgütü üyesi Uwe Mundlos ve Uwe Bönhardt isimli şahısların bulunduğu ve bugüne kadar buna ilişkin hic bir yetkilinin bir açıklama vermemesi, dikkate alındığında, güvenden söz edilemez.”