igmg.de: Öncelikle Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinde Osnabrück’te yapılmış olan IGMG Kuzey Ruhr Bölge Gençlik Günü hakkında program öncesinde çıkan haberle başlamak istiyoruz. Gazete “beyin yıkama” kavramını kullanarak programa dikkat çekmişti. Bu tanımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mesud Gülbahar: Malum önyargılardan beslenen haber ve yorumları malesef değişik dönemlerde teşkilatımızın çalışmalarına yönelik görmekteyiz. Bahsettiğiniz haber, her ne kadar da kamuoyunu bilgilendirme maksadı gütse de, IGMG’nin gençlik çalışmalarını realiteden uzak bir şekilde sorun haline getirmiştir. Bizi ifade etmeyen kavramların kullanılması, bizimle ilgili taraflı davranıldığının göstergesidir.

igmg.de: Bu tip haberler çalışmalarınızı ne yönde etkiliyor?

Mesud Gülbahar: Somut olarak bu haberin etkisine değinecek olursak, programımıza iştirak edecek olan ve kendisini Avrupa’nın bir parçası olarak gören göçmen kökenli gençlerimizin hoş karşılamadığı bir durum ortadadır. Ama bunun ötesinde haberin katılımı etkiyelecek düzeyde menfi bir etkisi olmamıştır.

igmg.de: Bununla birlikte yabancı ve göçmen kökenli gençler söz konusu olduğunda sorun ve çatışma eksenli yaklaşımları kamuoyunda sık sık görmekteyiz. Bir Avrupa kuruluşu olan IGMG Gençlik Teşkilatı bu tartışmaları nasıl ele alıyor?

Mesud Gülbahar: Özellikle Müslüman ve Türk kökenli gençlerle ilgili yaşanan olumsuz gelişmeleri Alman veya Fransız gençlerde görülen sorunlu gelişmelere kıyasla orantısız bir şekilde abartarak ele almak çifte standardı göstermektedir. Yaşanan sorun belirli bir etnik ve dini kimliğe sahip olan bir gencin sorunu değil, genel anlamda bir "gençlik" sorunudur.

igmg.de: Yani sorun "Müslüman genç" değil, bir "gençlik" sorunudur…

Mesud Gülbahar: …tabiki. Genç olmanın beraberinde getirdiği bir takım biyolojik ve sosyal özelliklerden kaynaklanan sorunlar her toplumda mevcuttur. Gencin Müslüman, Türk kökenli olup göçmen geçmişine sahip olması bir takım noktalarda farklılık arzedebilir. Ama bu, sorunun genel çerçeveden ayırt edilerek farklı muameleye tutulmasını gerekli kılmaz.

Gençlik bağlamında Rusya, Fransa, Japonya’da da aynı sorunu görürsünüz. Gençlerin gelecek kaygılarının az olduğunu, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmede eksik kaldıklarını bu toplumlarda da gözlemleyebilirsiniz. Bildiğiniz gibi ergenlik dönemi bir insanın olgunlaşma döneminde yaşadığı sorunlu bir geçiş dönemidir. Bu yaş dönemindeki gençlerin biraz ”sorunlu” oldukları evrensel bir olgudur. Sonuç olarak biz göçmen kökenli gençler ekseninde yapılan tartışmalarda çifte standardın olmaması gerektiği kanaatindeyiz.

igmg.de: Bu konuların ardından bizzat IGMG Gençlik Teşkilatı çalışmalarına gelecek olursak, çalışmalarınızın maksadını kısaca özetlermisiniz?

Mesud Gülbahar: Biz kendimizi öncelikle gençlere hizmet konumunda görmekteyiz. Onlara rehberlik yaparak sorunlarının yanında olmak istiyoruz. Aile, okul ve arkadaş çevresinde yaşadıkları sıkıntılarda onları destekleyerek pozitif kimlik edinmelerine katkıda bulunmak, hedeflerimizin arasında yer almaktadır. Tabiki bir İslami gençlik teşkilatı olarak İslami kimliğe yönelik hassasiyetlerimiz söz konusudur. Müslüman gençlerin dini kimliklerini teşvik etmek bizim asli vasfımızdır.

igmg.de: Bu çalışmada yer alan IGMG Gençlik Teşkilatı İdarecileri Leverkusen’da ilk defa mı bir araya gelecek? Birazda idareciler ve toplantı hakkında bilgi verseniz?

Mesud Gülbahar: Biz Avrupa çapında ortalama 3500 gönüllü idarecimizle gencin hayatına hitap eden her alanda hizmet üretmeye çalışan bir İslami gençlik teşkilatıyız. Bu idarecilerimizle ilk defa 2006 yılında bir araya gelmiştik. Leverkusen’daki programla idareciler gününün üçüncüsünü gerçekleştirmiş olacağız. Büyük ve küçük arasında tecrübe paylaşımını sağlayan bir yapı olarak bu tip etkinlikleri önemsemekteyiz. Avrupa çapında gönüllü olarak idarecilik yapan genç mensuplarımız bu vesileyle bir araya gelecek, fikir alışverişinde bulunacağız.

igmg.de: Bütün bu çalışmalar neticesinde IGMG bünyesi içerisinde sosyalizasyonunu gerçekleştirmiş bir genç ilerde hayatın neresinde yer alacaktır?

Mesud Gülbahar: Bu soruya Avrupa’da var olan doğallık çerçevesinde cevap vermemiz daha uygun olur kanaatindeyim. Katolik veya protestan kilisesinin gençlik çalışmalarında yer alan bir genç hayatının ilerleyen dönemlerinde nerelerde yer alıyorsa bizim gibi bir İslami gençlik çalışmasında yer alan gençde aynı doğallıkta toplum içerisinde yer almalıdır.

igmg.de: Mesut bey, söyleşi için bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Mesud Gülbahar: Ben de teşekkür ederim.