[Translate to Türkçe:] “İdam kararının temyiz edilmesine bile fırsat vermeden infaz gerçekleştirilecek iken gelen tepkiler üzerine idam kararı bir gün süre ile ertelenmiş, bu sırada yapılan temyiz başvurusu birkaç saat içinde reddedilerek, erteleme başvurusu dikkate alınmaksızın, âdeta bir oldu bittiye getirilerek Molla’nın idam kararı onanmıştır.

Tamamıyla propaganda amaçlı, göstermelik bir muhakeme yapılarak, kırk yıl öncesine isnat edilen iddialar, kırk yıl sonra, sanki yeni öğrenilmiş gibi bir tavır sergilenmiş, somut deliller üzerinde durulmaksızın, sadece bir şahidin ifadesine dayanılarak karar verilmiştir.

İki hafta içerisinde mahkemeye af talebinde bulunma hakkı olmasına rağmen Molla’nın infazı aynı gün gerçekleştirilerek hukuk kuralları açıkça çiğnenmiştir. Bu şekilde, ülkenin kendi iç hukukuna aykırı olarak hareket edildiği gibi, uluslararası hukuk kâideleri de hiçe sayılmıştır. Bangladeş hükümeti bu tutumuyla gelecek yıl yapılacak seçimler için yargıya müdahale ederek, yargıyı siyasete alet etmiştir.

Abdülkadir Molla’nın infazı özünde, Bangladeş adaletinin infazıdır. Adalet ve insan haklarına değer veren tüm ülkelere ve kuruluşlara; haksız, hukuksuz ve dayanaksız bir karar ile Abdülkadir Molla’nın infaz edilmesini protesto etme ve Bangladeş hükümetini kınama çağrısında bulunmak bir insanlık vazifesidir.

Molla’ya Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve Bangladeş halkına başsağlığı diliyor, Bangladeş hükümetinin ülkeyi bir iç savaşa sürükleyecek ve çok daha fazla cana mal olacak yanlış adımlarından bir an önce vazgeçmesini umut ediyorum.”