Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere 2009 yılı Federal Anayasa Koruma Dairesi Raporu’nu açıkladı. Beklenildiği gibi raporda, IGMG’ye hukuk ve düzene riayet ettiği açık bir şekilde ifade edilmekle beraber (malum legalist organizasyon ifadesiyle) yine geniş yer ayrıldı. IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, raporu “Anayasa Koruma Raporu’nda IGMG’nin izlenmesi ile ilgili ikna edici bir gerekçe arayan, raporda bunu bulamayacaktır” sözleriyle değerlendirdi.

“Anayasa Koruma Dairesi raporlarının sayfalarca yazıp, hiçbirşey söylememe geleneği  bu sene de devam ediyor. IGMG ile ilgili on sayfalık bölümde ne somut suçlamalar yer alıyor, ne de IGMG’ye karşı öne sürülen gerekçeler ispatlanabilir olgular ile temellendiriliyor. IGMG’nin faaliyetlerine ilişkin soruları olanların, raporda bu yöndeki sorularına cevap bulmaları mümkün değil” diyen Üçüncü, “IGMG’nin gerçekte niçin izlendiği de, raporda yer almıyor” tespitinde bulundu ve şöyle devam etti:

“Bu seneki rapor da, IGMG’ye bağlı olmayan Türkiye kökenli kaynaklardan uzun alıntılarla, dolayısıyla, gerçeklikle ve buradaki cemiyetlerin durumu ile bağlantısız hususlarla oluşturulmuş durumda. Anayasa Koruma Dairesi raporu yine hayali kurgulara, anlaşılması mümkün olmayan mâl etmelerle, hakiki bağlamından koparılmış ve kurgulanmış, sözde anayasa düşmanlığı bağlamına oturtulmuş metinlere dayanmaktadır.”

Raporu, “IGMG’nin sözde anayasa düşmanlığı ile ilişkin gerçek dayanaklar ya da en azından bu yönde şüphelere ilişkin belirtiler göstermek yerine, yalnızca tahminler ve spekülasyonlar ile yetinilmiş” sözleriyle eleştiren Üçüncü, “IGMG Almanya’da 300’ün üzerinde cami cemiyeti, faal kadın ve gençlik kolları, dini eğitim kurumlarıyla – toplamda yaklaşık 2000 kurum – büyük çapta dinî ve sosyal hizmetler sunmaktadır. Entegrasyona ve topluma katılım noktasında yapılan bu hizmetler, ne bu raporda ne de eyaletlerde yayınlanan raporlarda hiçbir şekilde zikredilmemektedir” dedi.

Üçüncü son olarak şunları söyledi: “Anayasa Koruma Dairesi en azından, kendisini bir dinî cemaat olarak IGMG ile özdeşleştirenlerin sayısının arttığını – her ne kadar da raporda üye sayıları çok az gösterilmiş olsa dahi – itiraf ediyor. IGMG’ye yönelik yıllardır süren dışlama ve kötüleme faaliyetlerine rağmen, Müslümanların IGMG’ye olan güveninde en ufak bir sarsılma sözkonusu değildir. Müslüman olmayan ve fakat IGMG ile farklı alanlarda ilişki içinde olmuş ve halen de ilişki içinde olan kişiler de IGMG’ye güvenilebileceğini gayet iyi bilmektedirler. IGMG mensuplarının özü ve sözü birdir; söyledikleri yaptıklarıdır, yaptıkları da söyledikleridir. “