CUMA HUTBESİ

Hutbe – Gençliğe Sahip Çıkalım

08 Mayıs 2009

Muhterem Müminler,

Gençlik çağı, insan hayatında her yönden gelişme ve olgunlaşmanın yaşandığı bir dönemdir. Bu çağ, tatlı hayal dünyasının, tutku ve ideallerin filizlendiği, arkadaşlıkların kurulduğu, kendini ispat etme çabalarının yoğunlaştığı, zaman zaman da uyumsuzlukların yaşanabildiği bir dönemdir. Genç insan, genel olarak etki ve yönlendirmeye açıktır. Çünkü bu dönemde iyi niyetli ve ön yargıdan uzaktır. Ruhsal ve bedensel kabiliyetler hem çok zinde hem de aktiftirler. İşte bu devrede gençliğe sahip çıkmak ve ondaki bu potansiyeli olumlu yöne sevketmek gerekir. Bu konudaki görev ise, başta ana-baba olmak üzere eğitimcilere ve topluma düşmektedir. Zira bu dönemde tedbir alınmaz ise, -Allah korusun- hertürlü kötü alışkanlıklar, olumsuz tutum ve davranışlar gençlere nüfuz eder de onları ifsada sürükler. Bilhassa 12-20 yaş arası gençlerde bu günlerde de zaman zaman şahit olduğumuz; okul bırakmalar, kriminal olaylara malzeme olmalar, esrar, eroin komasına girerek hayatlarına son vermeler, toplumun huzur ve sükununu bozmalar hep onlara sahip olunamayışın sebep olduğu acı olaylardır.

 

Değerli kardeşlerim,

Gençlik çağının başlangıcı olan ergenlik döneminden itibaren insanlar, dini açıdan sorumluluk çağına ulaşmış demektir. Bu çağdaki insanımızı evvela, varlık sebebimiz, niçin yaratıldığımız, nereye gideceğimiz, kısacası hayata getiriliş gayemiz gibi konularda uyarmamız ve onu kendi kendini sorgulayacak bir zihni yapıya ulaştırmamız gerekir. Bunun için de ona, Allah ve ahiret inancını, Allah’ın kullarından beklediği görevlerin neler olduğunu, geçmişte her insanın aynı yoldan geçtiğini ve Kur’an’da anlatılan genç ve mümin insan örneklerini anlatmak uygun olur. Nitekim Hz. İbrahim (as)’in puta tapan kavmiyle tek başına mücadelesini [21:51]; Hz. Yusuf (as)’un nefsine “dur” diyebilmesini [12:23]; Ashab-ı kehf olarak bilinen gençlerin, kendi inandıkları gibi yaşama uğruna ülkelerini terk edip bir mağarada kalmayı göze almalarını [18:10];  Hz. Musa (as)’nın gençliğindeki iffetli ve namuslu yaşantısını [28:23][28:24][28:25][28:26], ahlaksızlığın çok yaygın olduğu bir ortamda Hz. Peygamber’in son derece temiz bir gençlik dönemi geçirmiş olmasını, onlara anlatmak ve özümsetmek yerinde olur. Bu sayede, karşılaşabilecekleri olumsuzluklarla baş edebilme imkanını ve her şeye rağmen hayatta kalabilme gücünü onlara öğretmiş oluruz. Özellikle gençlik çağında iken Allah’ın isteği olan güzelliklerin yerine getirilmesinin, ne kadar önemli olduğunu onlara bildirmemiz gerekir ki, Peygamber Efendimiz (sav), bu hususa dikkat çekerek, kıyamet gününde arşın gölgesinde barınacaklar arasında, “Rabbi’ne ibadet ederek yetişen gençleri” (Buhâri, Ezan 36) de saymıştır. Bir başka hadisinde de, “İnsanoğlu Kıyâmet gününde; gençliğini nerede ve nasıl harcadığından… sorguya çekilmedikçe  yerinden ayrılamaz” (Tirmizi, Kıyamet 1) buyurarak, gençliğin enerjisini Allah’a kulluk ve insanlığa hizmet uğrunda değerlendirmesinin lüzumuna işaret buyurmuştur.  

 

Değerli Müminler,

Gençlerimizin iyi ahlaklı, dürüst, iyi niyetli, ailesine ve insanlığa faydalı kişiler olması için gayret etmeliyiz. Bunu yaparken onların sadece dünyalarını değil, manevi açıdan da iyi yetişmeleri için gerekli tedbirleri almalıyız. Gençlerimize, sahip olmalarını arzuladığımız, düşünce ve değerlerimizi  daha çocukluk döneminden itibaren başta ailede olmak üzere tüm toplumda ve eğitim kurumlarında yaşamak ve yaşatmak suretiyle verebiliriz. Aksi takdirde Allah’ın bize lutfetttiği bu nadide nimetlerin kadrini bilemediğimiz için kendimizi suçlayacağız. Daha dünyada iken -Allah korusun- kan ağlıyacağız. Allah böyle bir neticeden bütün Ümmet-i Muhammed’i muhafaza buyursun inşaallah.

 

Hutbemizi bir ayet mealiyle bitirmek istiyoruz: “Sonra o gün nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz.” [102:8]

 

IGMG İrşad Başkanlığı

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com