Almanya’da yapılan son araştırmalar, Almanya’daki Müslümanların siyasete olan güveninin giderek azaldığını ortaya koydu. İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Müslümanların siyasal sistemden dışlandığını ve kapsayıcı politikalar beklediğini vurguladı.

Almanya’da Müslümanların siyasete olan güveni hızla düşüyor. Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık Monitörü (NaDiRa) tarafından yapılan araştırmaya göre, 2022 yılında Müslümanların yüzde 51’i siyasi kurumlara güven duymadığını belirtirken, bu oran 2024 yılında yüzde 64’e yükseldi.

Araştırmayı değerlendiren İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Müslümanların siyasete duyduğu güvenin son yıllarda dramatik bir şekilde azaldığını ifade etti. Mete, “Siyasete yönelik hayal kırıklığı artıyor, ancak güven kaybı özellikle Müslümanlar arasında çok daha büyük. İslam toplumu, damgalama yerine kapsayıcı bir politika bekliyor.” dedi.

“Siyasi Söylem Sağa Kaydı, Müslümanlar Hedefte”

Mete sözlerinin devamında, “Son yıllarda Almanya’da siyasi söylemin giderek daha fazla sağa kaydığı gözlemleniyor. Göçmen ve Müslüman karşıtı tartışmaların artması, özellikle Müslüman toplum üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor.” diye belirtti. Genel Sekreter, bu durumun toplumda güvensizliği artırdığını ve Müslümanların kendilerini dışlanmış hissetmelerine neden olduğunu belirtti. “Damgalama, güvensizlik ve dışlayıcı söylemler, Müslümanların toplumun eşit bir parçası olarak görülmeme hissini pekiştiriyor.” diyen Mete, bu tür politikaların toplumsal uyuma zarar verdiğine dikkat çekti.

Ayrıca, Müslüman karşıtı suçların arttığına işaret eden Mete, buna rağmen siyasetin bu tür olaylarla mücadelede yetersiz kaldığını söyledi. “Müslüman karşıtı saldırılar artarken, bu durum çoğu zaman göz ardı ediliyor. Soruşturmalar genellikle sonuçsuz kalıyor ve mağdurlar kendi kaderlerine terk ediliyor.” diye ekledi.

Güven Kaybı Demokrasi İçin Tehlike

Ali Mete, siyasi sistemde güven kaybının sadece Müslümanları değil, tüm toplumu etkilediğini ve bunun demokrasi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. “Güven kaybının olduğu yerde toplumsal uyum ve demokrasi tehlikededir. Güven ise dışlama yoluyla değil, Müslüman nüfus da dahil olmak üzere tüm vatandaşların gerçek ihtiyaçlarına odaklanan bir politika yoluyla sağlanır.” diye konuştu.

Mete, Müslümanların toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu ve onların görüşlerinin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı. “Bu perspektifleri görmezden gelen ya da marjinalleştiren bir demokrasi, birleştirici gücünü kaybeder.” dedi.

Son olarak Mete siyasilere çağrıda bulunarak, Müslümanları hedef gösteren politikaların yerine daha kapsayıcı ve adil bir anlayış benimsenmesi gerektiğini belirtti. Mete, “Bu rakamlardan doğru sonuçları çıkarmak artık siyasilere düşüyor. Demokratik kurumlara duyulan güven kendiliğinden oluşmaz; somut eylemlerle kazanılmalıdır.” ifadelerini kullandı. (camiahaber)