CUMA HUTBESİ
Kardeşlik ve Dayanışma Ruhu
30 Ocak 2025Muhterem Kardeşlerim!
Yüce dinimiz İslam birlik ve beraberliği, yardımlaşma ve dayanışmayı; toplumun bütün fertleriyle iyilik, adalet ve ahlak esasına dayalı ilişkiler kurmayı, sevgi ve saygı içinde yaşamayı, şefkat ve merhametle muamele etmeyi emretmiştir. Birbirine sırt dönmeyi, ilgi ve alakayı kesmeyi, kardeşlik bağlarını koparmayı, her türlü olumsuz söz ve davranışta bulunmayı da yasaklamıştır. Hutbenin başında okuduğumuz âyet-i kerîmede Yüce Allah “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”[1] buyurarak bu hakikati bizlere hatırlatmıştır.
Kıymetli Müslümanlar!
Bizler yüce İslam dinine inanan, aynı Allah’a iman edip ve Ona kulluk eden, aynı kıbleye yönelen, aynı Kitab’ı rehber edinen ve aynı Peygamber’e gönül veren müminleriz. Yüce Yaratıcı’ya inanmış bir toplum olarak, Onun emri olan “birlik ve beraberlik içinde olma ve yardımlaşma” görevini tam bir şuur, ihlas ve itaatle yerine getirmeliyiz. Görevini kusursuz bir şekilde yapanlar ümit ettikleri iyilik ve mutluluğa huzur içerisinde erişebilirler. Asıl mesele, Âdemoğlunun birlik ve beraberlik içinde, insanca, bütün iyi ve hayırlı işlerde birbirleriyle yardımlaşabilmeleridir. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede tıpkı bir organı rahatsızlandığında, diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir vücuda benzer.”[2] Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu benzetmeyle bir toplumun ancak fertlerinin birbirlerine duyduğu sevgi, şefkat ve destekle ayakta durabileceğini vurgulamış, müminlerin birbirlerini gözetme sorumluluğunu hatırlatmıştır. Tarih boyunca milyonlarca Müslüman’ı birbirine kenetleyip tek vücut hâline getiren; mağdur ve mazlumların dini ve ırkı sorulmadan onlara yardım elinin uzanmasını sağlayan şey İslam dinine olan inanç ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in öğretisi, İslam kardeşliği ve dava şuurudur.
Aziz Kardeşlerim!
Bir başka hadîs-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) “Size cemaati/cemiyeti tavsiye ediyorum. Ayrılıktan sakının. Zira şeytan tek kalanla birlikte olur, iki kişiden uzak durur. Kim cennetin ortasını dilerse, cemaatten/cemiyetten ayrılmasın. Kimi yaptığı iyilik sevindirir ve kötülüğü de üzerse, işte o mümindir.”[3] buyurmuştur. İnsan sosyal bir varlıktır, yaratılışı gereği toplum içinde yaşamak mecburiyetindedir. Bu ödev ve sorumlulukları belirleyecek olan en önemli kaynak yüce dinimiz İslam’dır. Allah’a ve ahiret gününe iman eden, yaptığı işlerin yanı sıra yapması gerektiği hâlde yapmadığı işlerden de Allah’ın huzurunda hesaba çekileceğini kesinlikle bilen bir insan elbette sorumluluğunun gereğini yerine getirir, getirmelidir de.
Değerli Müminler!
İslam Toplumu Millî Görüş olarak dünyanın birçok noktasında camilerimizle, eğitim ve hafızlık kurumlarımızla, hayır kuruluşlarımızla, okullarımızla hizmet ediyoruz. Kardeşlik ve dayanışma ruhunu tesis ederek, insanlara her yönüyle en güzel hizmeti ulaştırma gayreti içerisindeyiz. Hizmetlerimizi anlatarak, bu kutlu kervana katılım sağlanmasını, camilerimize üyeliği teşvik edelim. Unutmayalım ki hayra, Efendimiz (s.a.v.)’in de buyurduğu üzere, hayra sebep olan o hayrı işlemiş gibi olur. Cumamız mübarek, Allah’ın rahmeti, bereketi ve mağfireti üzerinize olsun.
Muhterem Kardeşlerim!
Hac ve umre ibadetleri müminlerin kulluk şuurunu derinleştiren, gönülleri arındıran ve Allah’a yakınlaştıran eşsiz ibadetlerdir. Özellikle ramazan ayında yapılan umre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in müjdesiyle hacca denk sevap kazandırmaktadır.[4]
Ramazan ayını umrede geçirmek isteyen kardeşlerimiz bir an önce cemiyetlerimize müracaat ederek kayıtlarını yaptırabilirler. Henüz farz olan hac ibadetini yerine getirmeyen kardeşlerimizin de hayatları boyunca unutamayacakları bu manevi yenilenme fırsatını değerlendirmeleri ve vakit kaybetmeden kayıtlarını yaptırmaları önemlidir. Rabbimiz niyetlerimizi ve ibadetlerimizi makbul eylesin.
[1] Tevbe suresi, 9:71
[2] Buhârî, Edeb, 27
[3] Tirmizî, Fiten, 7, 465-466
[4] Buhârî, Umre 4; Müslim, Hac 221.