Günümüzde pek çok insan, gerek tedavi amaçlı gerekse, daha güzel görünmek maksadıyla estetik ameliyat yaptırmaktadır. IGMG Din İstişare Kurulu estetik ameliyatlarla ilgili olarak şu görüşleri paylaşmaktadır.

Genel olarak vücutla ilgili tedavilerde, ihtiyaç veya zaruretin bulunması ve yaratılışın bozulmaması esas alınır. Örneğin; doğuştan fazla bir uzvu, mesela parmağı, dişi kestirmek hilkati (yaratılışı) değiştirme değil, normale dönüş ve bir zararın giderilmesi olarak değerlendirildiğinden caizdir. Dolayısıyla bir kimsenin kendini toplum içerisinde aşağılık kompleksine iten, manen sıkıntı görmesine ve aşağılanmasına yol açan fazlalıkların ve şekil bozukluklarının, yanıkların, şaşılığın ve buna benzerlerin giderilmesi tedavi kapsamında olup caizdir. Bu hilkati değiştirme yasağının kapsamına girmemektedir. Yaptırılan estetik ameliyatların hükmü nedir hep birlikte bakalım. 

“HİLKATİ DEĞİŞTİRME”

Buna göre hastalık sebebiyle saçları dökülenler, kaza sonucu burun, kulak, göz gibi organlarını kaybedenler veya vücudunda doğuştan ya da sonradan meydana gelen şekil bozuklukları bulunanların estetik ameliyat yaptırmaları bir tür tedavi olup, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirilemez.

Fakat günümüzdeki estetik ameliyatlarda, daha çok burun, çene, kulak, göğüs, bacak gibi uzuvların daha güzel görünmesini sağlamak veya ciltte oluşan kırışıklıkların gidermek ve yüz cildini gerdirerek daha genç görünmek amaçlanmaktadır. Yani bu ameliyatlar tedaviden çok estetik duygusuyla daha genç, dinç ve güzel görünme gayesiyle yapılmaktadır. Bu da, hilkati değiştirme, Allah’ın yarattığı şekil ve sureti bozma ve değiştirme (tebdil ve tağyir), insanları aldatma yasağı kapsamına girmektedir. Dolayısıyla caiz değildir. 

“GÜZELLİK İLÂH BİR GERÇEKLİKTİR”İslâm düşüncesinde güzellik her şeyden önce ilâhî bir gerçeklik ve bir değer olarak ele alınmış ve Kur’an’da, insanın sosyal hayatındaki hem maddi hem mânevi tüm yönlerine hitap edilmiştir. Estetik mefhumunun da, bu kapsam alanında önemli bir yeri vardır. Çünkü estetik, “duyusal faaliyetlerimizin güzelle ilgili kısmını inceleyen sanat veya güzellik felsefesi” anlamını taşımaktadır. Kur’ân’ın çeşitli âyetlerinde güzellik, süs, ziynet ve benzeri kavramlar yer almaktadır. Bu anlamda Kur’ân’da, Cemal, Cemil, Zine, Hüsn, Sıbğatullah, Latif, Bedi’, Musavvir, Vedud gibi kavramlar hem Allah’ın bir sıfatı olarak hem de O’nun eserinin bir vasfı olarak yer almaktadır.

Allah, yarattığı her şeyi güzel, ölçülü ve ahenkli yaratan’dır. Allah, insanı da en güzel şekilde yaratmış, “Allah’ın kulları için yarattığı süsü ve güzel rızıkları kim haram kıldı? De ki; onlar dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir” buyurarak insanın temiz ve güzel olmasını istemiş, iyi ve güzel şeyleri helâl, kötü ve çirkin şeyleri ise haram kıldığını ifade etmiştir. İnsanı, çeşitli nimetler, imkânlar ve güzelliklerle donatan, Yüce Rabbimiz, onu estetik duygusuyla donatarak güzel görünmeye, güzele ve güzelliğe de meftun kılmıştır.  

Görüldüğü üzere İslâm, süsü ve süslenmeyi, insanın bu konudaki temayülünü tabii karşılamakla birlikte, insanın aklî, ruhî ve bedenî güzelliklerini korumak maksadıyla gerek fert gerekse toplum açısından bazı kayıtlar getirmiştir.  Özellikle insanın fıtrat ve doğuştan taşıdığı tabiî güzellik ve yapıyı çeşitli duygu ve akımların sonucu olarak değiştirmeye yönelmesini ve bu amaçla yapacağı her türlü estetik ve tıbbî müdahaleyi hoş karşılamamıştır. Bu tür müdahalelerin şeytanın emrine uyma olacağını bildirmiştir.

FITRATI BOZAN MÜDAHALELER YASAKLANMIŞTIR!

Dolayısıyla İslam’da giyim kuşamla ilgili hususlarda olduğu gibi, bedenimizle ilgili konularda da sadelik esastır. Dinimizde, makul ve mutedil ölçüler içerisinde süslenmeye, güzellikleri korumaya ve güzel görünmeye izin verilmiş, hatta bu teşvik edilmiştir. Buna karşılık, insanın yaratılıştan gelen özellik ve şeklini değiştirmeyi, fıtratı bozmayı hedef alan tasarruf ve müdahaleler ise yasaklamıştır. 

Estetik ameliyatı ve vücuda yapılan muameleyi ikiye ayırmak gerekir:

1. a) Modaya uyarak normal olan bazı organları değiştirmek.
2. b) Normal olmayan, kişiyi maddi veya psikolojik olarak rahatsız eden anormallikleri düzeltmek. 

Bu iki çeşit operasyondan birincisi haram, ikincisi ise, caizdir; tedavi olarak kabul edilmesi gerekir. Örneğin, normalden büyük olan ve sahibini ya psikolojik veya fizyolojik olarak rahatsız eden bir burunu ameliyatla normal boyutlara getirtmek bir tedavidir ve caizdir. Yine insanı aşağılık kompleksine iten, toplum içinde insanın işkence çekmesine sebep olan bir anormallik veya fazlalık olursa bunun izalesi tedavi mahiyetindedir. (camiahaber)