BASIN AÇIKLAMASI
İnsancıl bir iltica politikası talep ediyoruz
20 Haziran 2024İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete Dünya Mülteciler Günü münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Dünya genelinde 120 milyon insan iklim değişikliğinin sonuçları olan açlık, yoksulluk ve geleceğe dair umutlarının olmaması sebebiyle kaçış ve göç hâlinde. Küresel toplum sorumluluklarının farkında olmalı ve bu zorluğun üstesinden gelmelidir.” diyen Mete sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Dünya Mülteciler Günü. Temel insan haklarının akıbeti açısından bundan daha karanlık bir tablo herhâlde olamazdı: İçişleri bakanları iltica işlemlerinin üçüncü ülkelere yaptırılması ya da insanların güvenli olmayan ülkelere sınır dışı edilmesi taleplerini sıralamada âdeta birbirleriyle yarış içerisinde. Aynı zamanda kalkınma yardımları ve insani yardımlar kesilip eş zamanlı olarak yurt dışına silah ve mühimmat ihracatı artarken, mültecilerin ülkelerini terk etmelerinin her türlü yolla engellenmesi gerekiyormuş.
Buna, çevresel felaketler nedeniyle kaçmak zorunda kalan milyonlarca insan için iklim değişikliğinin öngörülemeyen sonuçları da ekleniyor. Bir şekilde Avrupa’ya, özellikle de Almanya’ya sağ salim ulaşmayı başaranlar, aşırı kalabalık toplu barınma merkezlerindeki olumsuz koşullar yoluyla caydırılıp ‘gönüllü olarak geri dönmeye’ âdeta zorlanıyor.
Bugün Dünya Mülteciler Günü’nü idrak ederken, popülist bir dar görüşlülüğün hâkim olduğu, akıl ve mantıktan yoksun, her türlü sorumluluk duygusundan uzak bir politikaya tanık oluyoruz. İnsanların ülkelerinden kaçışlarının nedenleriyle ilgilenmeyen, sadece kendi çıkarları için çabalayan bir politika. Dünya Mülteciler Günü’nde ortaya çıkan bu acı tablonun da bize gösterdiği üzere, takip edilen bu politika değerlerimizi ve insanlık anlayışımızı doğrudan yıkıma götürüyor.
İslam Toplumu Millî Görüş olarak, Alman Hükûmeti’ne, Avrupa Birliği’ne ve uluslararası topluma çağrımızı tekrarlıyoruz. Talebimiz net: İnsani ilkelere dayalı bir sığınma ve mülteci politikası, yoksullukla uzun vadeli mücadeleyi hedefleyen kalkınma ve insani yardım, silahlı çatışmaların önlenmesi de dâhil olmak üzere kaçışın nedenleriyle mücadele, iklim değişikliğinin tehlikelerini önleyen ileri görüşlü bir çevre politikası.
Bu çağrımızda yalnız olmadığımızı biliyoruz. Yakın zamanda yapılan bir UNHCR anketine göre, 50’den fazla ülkedeki insanların açık bir çoğunluğu (yüzde 73), kendi ülkeleri de dâhil olmak üzere, yerinden yurdundan edilmiş insanların desteklenmesi ve korunmasından yana. Mayıs 2024 itibarıyla dünya genelinde 120 milyondan fazla insan ülkesinden kaçmak durumunda kalmış. Oxfam’a göre, sadece geçtiğimiz yıl 3.4 milyon insan sel ve kuraklık nedeniyle evlerinden oldu.
Neredeyse hiç CO2 emisyonu üretmeyen ülkelerdeki insanlar bu durumdan en çok etkilenenler. Başka bir deyişle, yerinden edilmenin müsebbibi birçok açıdan bizleriz. Ortaya çıkan bu tablodaki payımızı ve sorumluluğumuzu dikkate almamızın tam zamanı. Bugüne kadar sergilenen bu tutum dünya genelindeki gergin durumu daha da kötüleştirecektir.”