CUMA HUTBESİ
Kur’an’ın Değerini İdrak Etmek
05 Ocak 2023Muhterem Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, insanoğlunu dünyada başıboş ve yalnız bırakmamış, ona önder olarak peygamberler göndermiş, ilahî kitaplar indirerek de yol göstermiştir. Kur’ân-ı Kerîm, insanın Rabbini tanıyıp Ona kulluk etmesiyle ilgili hususları, inanç ve ibadetle ilgili meseleleri, ahlaki sorumlulukları, geçmiş ümmetlerin yaşadıkları tecrübeleri, ahiret hayatının mahiyetini ve daha nice konuları içermektedir. Aynı zamanda her iki dünyada mutluluğa ulaşmaları için insanlara yol gösterici ve yön verici niteliktedir. Bu gayeyle Âdem (a.s.)’dan itibaren sahifeler veya kitaplar, insanlık tarihinin farklı dönemlerinde insanlara yazılı şekilde ulaştırılmış ve onların doğru yolda olmalarını sağlamıştır.
Aziz Kardeşlerim!
Kur’ân-ı Kerîm’in ilk muhatabı şüphesiz âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’dir. Ona Kur’ân-ı Kerîm 23 yıl içerisinde bazen sure hâlinde, bazen de ayet ayet vahyedilmiştir. Efendimiz (a.s.) ümmî olmasına rağmen Kur’an’ı ezberlemiş, Cebrail (a.s.)’a arz etmiş, ramazan ayında ise tamamını arz ederek hafız olmuştur. Sahabe efendilerimiz de Efendimizden duydukları ayetleri ezberlemişler, ev halkına ve çevrelerine bizzat anlatmışlardır. Ezberleyen, zihninde tutan ve muhafaza eden anlamlarına gelen “hafız” kelimesi aynı zamanda Allah’ın 99 isminden birisidir. Kur’ân-ı Kerîm’de “Doğrusu Kur’an’ı Biz indirdik, onun koruyucusu da elbette Biziz.”[1] buyrularak Kur’an’ın ve muhtevasının bizzat Allah tarafından korunacağı beyan edilmiştir.
Muhterem Müminler!
Lafzı ve manası bakımından Kur’an başlı başına bir mucizedir. Her yaştan insan Kur’an’ın mesajını anlayabilir. Kur’an ayrıca kolay bir şekilde de ezberlenebilmektedir. Başka hiçbir kitaba nasip olmayan bu özellik sadece Kur’an’a mahsustur.
Nazil olduğu günden beri genç-yaşlı milyonlarca hafızın ezberinde korunarak, hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir. Kıyamet sabahına kadar da böyle devam edecektir. Âdeta yaşayan Kur’an olan Efendimiz (a.s.) her fırsatta Kur’ân-ı Kerîm’in öğrenilmesine, idrak edilmesine ve evlerde de sürekli Allah’ın ayetlerinin okunmasına önem vermiştir. Veda Haccı’nda ümmetine Allah’ın Kitabı’nı ve kendi sünnetini emanet bırakmıştır. Bir hadîs-i şerifte “Hiçbir peygamber yoktur ki, insanların inanmaları için kendisine mucizeler verilmiş olmasın. Bana verilen ise Allah’ın vahyettiği vahiy (Kur’ân-ı Kerîm)’dir. Bu sayede ben kıyamet günü ümmeti en çok olan peygamber olacağımı ümit ediyorum.”[2] diyerek Kur’ân-ı Kerîm’in önemine ve değerine dikkat çekmiştir. Müslümanlar Kur’an öğrenimine ayrı bir önem atfetmişler, nesillerin ihyasının ancak Kur’an ve sünnet öğreniminden geçtiğini idrak etmişler, bu vesileyle hafızlara ve Kur’an’ın aziz öğrencilerine ayrı bir değer vermişlerdir.
Aziz Cemaat!
İşte bu doğrultuda, kurulduğu günden beri Kur’an eğitimine ve öğretimine ayrı bir hassasiyet gösteren İslam Toplumu Millî Görüş özellikle Avrupa’da yetişen nesillerimize Kur’an’ın öğrenilmesi ve zihinlerde kalması için çeşitli imkânlar sunmaktadır. Sizlerin katkılarıyla inşa edilen eğitim kurumlarımızda nice Kur’an talebesi yetişti ve bunlar nice tilavet yarışmalarında iftihar tablosu oldular. Kur’an’ın terbiyesinden geçerek çevrelerinde örnek teşkil ettiler. 80’i aşkın hafızlık kurumumuzda da nice hafızın yetişmesi ve öğrendikleriyle etraflarına ışık saçmaları için canla başla çalışılmaktadır. Bu gayeyle yarın (7 Ocak) Avrupa’da tarihe not düşmek adına bir ilki gerçekleştirerek 1. Hafızlık Yarışması’nı düzenleyeceğiz. IGMG Genel Merkezi’nde icra edilecek olan yarışmada tüm Kur’an sevdalılarını misafir edecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Mevlamız, bir ömür Kur’an’a hizmet etmeyi, onun nuruyla yürümeyi nasip eylesin. Amin!
[1] Hicr suresi 15:9
[2] Buhârî, İ’tisam, 1