IGMG Sudan Kurban Görevlileri olarak bayram öncesinden kurbanların alımını hızlı bir şekilde gerçekleştirip dağıtımları yaptık. Sudan’da üç farklı bölgede kurban kesimi yaptık. Bunlardan biri Mehmet Kaya ve ekibi Darfur bölgesinde, ikincisi Adem Minen ve ekibi (Köln Bölgesinden) Hartum ve çevresi, üçüncüsü ekip ise Özcan Kuri (Ruhr A Bölgesinden) Medinetül-Fetih bölgesinde. Her üç bölge için de burada ikamet eden öğrenciler ve iş adamlarının da desteği ile gruplar oluşturuldu ve kurbanların dağıtımları yapıldı. Darfur yokluğun ve sefaletin kol gezdiği yer. İnsanların evleri yok barınak diye dört direk üzerine çekilmiş brandaların altında yaşıyor. Her baktığınız yönden gözünüzü hemen çevirmek istiyorsunuz. Elektrik yok su ise 10 km uzaklıktan eşek arabaları ile taşınıyor. Her gittiğimiz yerde çok özel misafir olarak karşılanıyoruz. Bizlere ikram edecek bir şeyleri olmasa bile o sıcak tebessüm o kardeşlik duygusu o samimiyet bize yetiyor. Binlerce kez dualara şahit oluyoruz. Bir kurbanla biz onlara sadece bir et değil sevgi ve kardeşlik getirdiğimize şahit oluyoruz. Medinetül-Fetih de Darfur’u aratmayacak kadar yoksul. Kampların çok yoğun olduğu bir bölge tahminen 30 bin ailenin elektriksiz ve susuz yaşamaya çalıştığı bir bölge. Biz bunların ancak 5 binine kurban eti 3 bin aileye de bizlere yardım için verilen emanetlerden gıda dağıtımı yapabildik. Hartum ve civarında ise Yetim Yurtları, Kur’an Kursları ve çeşitli İslam ülkelerinden gelmiş üniversite öğrencilerinin kalmış olduğu yurt ve öğrenci evlerinde kurbanlar kesildi.

Çölde Bayram Namazı

Hafif esen rüzgar çöl kumlarını yüzümüze vurdukça sabahın erken saati olmasına rağmen sıcaklığı hissediyorduk. Seccademiz kumların arasında kayboluyordu adeta. İmam sanki çöldeki tek adam önünde ise erkekler iki saf oluşturmuş herbir safın uzunluğu 100 metre. Arkada ise kadınlar ve çocuklar vardı. İnci gibi beyaz elbiselerini giymiş erkekler daha uzaktan fark edilebiliyordu. Bayanlar ve çocuklar ise regangarenk kıyafetlerle bayrama başka bir renk katıyordu. Bayram namazı yaklaştıkca cemaat çogalıyor, imam ise bolca tekbir getiriyordu. Burası Sudan ve Baskent Hartuma 70 km uzaklıktaki Medinetul-fetih elektrik olmadığı icin ses cihazı güneş enerjisi ile çalışıyor. Büyük bir organize olacaktı buradaki 700 hisse kesilecekti (100 sığır). Namazdan sonra imam efendi hutbede Millî Görüşten ve verilen kurbanlardan övgüyle basediyordu. Hutbeden sonra banada konuşma yapmam için söz verdi. Herkes pür dikkat bana yönelmis belki günün kahramani ilan etmislerdi, lakin asıl kahramanların Avrupaki kardeşleri olduklarını anlatmaya çalıştım. Bu bayram başka bir bayramdı benim için. Bir taraftan kurbanlar kesiliyor bir taraftan da getirdiğimiz gıda yardımı poşetleniyordu.Yerleşim yerleri dağınık olduğu için çogunu evine arabamızla biz götürdük. Daha aracımız uzaktan göründüğünde insanlar dışarıya çıkıp, bekliyorlar, iki kilo kurban etini çogu azımsıyor ama verebilecek fazla poşetimiz zaten yok. Bir çoğuna yetmeyince yalvarmaları halen kulağımda çınlıyor. İşte o zaman keşke daha fazla olsaydı diyorum. Kesim yerine geldigimizde dağıtıma başladık, insan çok poset sayısı az nasıl yetecek diye düşünce sardı beni. 100 tane sığırı akşama kadar anca dağıtırız derken ikindi olmadan bitti ve binlerce kişi elleri boş dönmek zorunda kaldılar. Dağıtılacak ne et, ne de gıda kalmıştı ama bunlara muhtaç binlerce fakir kaldı geride.