İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş DeZIM enstitüsünün yapmış olduğu “Rassistische Realitäten” (Tr. “Irkçı Gerçekler”) isimli araştırma münasebetiyle bir açıklama yaptı. Açıklamadan çıkan sonuca göre Alman halkında ırkçılık konusunda bir bilinç olmakla birlikte bu bilinç problemin farkında olma noktasına taşınmıyor; özellikle de söz konusu Müslümanlar olduğunda. “Almanya’da Müslüman karşıtı ırkçılık alanında bir hükûmet yetkilisinin tayin edilmesine ihtiyaç var. Son çıkan neticelerin ortaya koyduğu üzere bu noktada alınması gereken çok uzun bir yol var.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müslüman karşıtı ırkçılıkla mücadelede atılması gereken çok adım var. DeZIM enstitüsünün yapmış olduğu araştırma Alman halkının ırkçılık konusundaki bilincinin artmış olduğunu, ancak problemin farkında olma noktasında eksiklik bulunduğunu ortaya koydu. Özellikle Müslüman karşıtı ırkçılık konusundaki bilinç genel bilince oranla oldukça yetersiz. Araştırmada Müslümanların maruz kaldıkları dezavantajlı ve ayrımcı tutumun nispeten daha seyrek şekilde ırkçılıkla ilişkilendirildiği ortaya çıktı.

Araştırmada özellikle göze çarpan husus, yeni kurulan kuruluşların gözetim altında tutulması bağlamında Müslümanlara uygulanan dezavantajlı tutumun halk arasında en az oranda ırkçı bir uygulama olarak değerlendirilmesi. Araştırma sahipleri Müslümanların radikalleşme ve terörizmle ilişkilendirilmelerinin bu durumun muhtemel sebepleri arasında olduğunu belirtiyorlar. Bu, Müslümanların hem siyasi arenada hem de kamuoyunda yıllardır güvenlik bağlamında tartışılmalarının kaçınılmaz bir sonucudur.

Bu araştırmanın sonucu, güvenlik tartışmalarının Müslüman halk üzerinden yapılmasının ne denli tehlikeli olduğunu göstermiştir. Bu tartışmalarla halkın zihnine kazınan olumsuz imaj titizlikle ve mümkün olan en hızlı şekilde bertaraf edilmek zorundadır.

Federal Hükûmet ırkçılıkla mücadele konusunda eyleme geçme sözünü yerine getirmelidir. Bu da ancak kaynakların artırılması, ırkçılık karşıtı projelerin istikrarlı ve kalıcı bir şekilde teşvik edilmesi ve Müslüman karşıtı ırkçılık alanında bir hükûmet yetkilisinin atanması ile mümkün olacaktır.

Almanya’da hemen hemen altı milyon Müslüman insan yaşamaktadır. Müslümanlar ülkedeki açık ara en çok nüfusa sahip olan ve en yoğun şekilde ırkçılığa maruz kalan azınlık kesim konumunda. Ancak siyaset ırkçılıkla mücadelede bu kesimi göz ardı etmiştir. Bu durum oldukça rahatsız edici ve tuhaftır.”