BASIN AÇIKLAMASI
Berlin’de camiler Ukraynalı mültecileri barındırıyor
08 Mart 2022İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş Avrupa’ya sığınmak isteyen mültecilerin durumuyla alakalı bir açıklama yaptı. “Camiler Ukrayna’dan kaçan mültecilere barınma imkânı sunarak bu zor zamanda çok önemli bir destek sunuyor. Bunlar olurken, AB’nin güney sınırlarında bekleyen mültecileri unutmamak gerekiyor.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Berlin’deki camiler Ukrayna’dan gelen mültecilere yardım ediyor. Camiler tarafından mültecilere yol gösteriliyor, bağışlarda bulunuluyor ve barınma imkânı sağlanıyor. Örneğin IGMG Spandau Cemiyeti camideki sosyal alanlarda düzenlemeler yaparak buralarda sığınmacılara barınma imkânı sunuyor. Şu ana kadar, Afganistan kökenli iki aile alınmış durumda.
Ukrayna’dan gelen sığınmacılar arasında çok sayıda Müslüman da bulunuyor. Bu insanlar ya köken olarak Ukraynalı ya da farklı bölgelerden gelerek Ukrayna’da çalışan veya üniversite eğitimi gören kadın ve erkeklerden oluşuyor. Desteğe ve kendilerine uzatılacak yardım eline ihtiyaçları var. Müslüman sığınmacıların bir camide barınma imkânı bulabilmeleri bu insanlar için çok büyük bir ferahlık anlamına geliyor. Yardım eden ve destek sağlayan bütün cami cemiyetlerine yürekten teşekkür ediyorum. Bu zor zamanlarda gerçekten de önemi anlatılamayacak kadar büyük bir katkıda bulunuyor ve örneklik teşkil ediyorlar.
Bununla birlikte, bu ilk alım süreciyle mesele kapanmıyor, süreç devam ediyor. Ukrayna’daki savaşın daha ne kadar devam edeceği belirsiz. Dolayısıyla bu insanların Almanya’da ne kadar kalacakları da belirsizliğini koruyor. Sığınmacılar içerisinde Almanya’ya kalıcı olarak yerleşecek vatandaşların da olması mümkün. Bu sebeple Federal Hükûmet uzun süreli düşünmeli, Almanya’ya gelen her insana hem iş piyasasında hem de dil ve entegrasyon kurslarına erişim sağlamada eşit imkânları sunmalıdır.
Yardım hususu pasaporta veya oturum durumuna göre değişkenlik göstermemelidir. Hâlihazırda Ukrayna’dan gelmekte olan sığınmacılara odaklanmışken, AB’nin güney sınırlarında yardım ve sığınma imkânı bekleyen insanları da unutmamalıyız. Aynı durum hayatlarını tehlikeye atıp Akdeniz üzerinden gelmeye çalışan, acil yardıma muhtaç insanlar için de geçerlidir. İnsanların trenlerle mi yoksa botlarla mı geldiğinin bir önemi yoktur. Avrupa Birliği bugün gösterdiği yardımseverliği muhafaza etmeli ve bunu sığınma ihtiyacı bulunan bütün insanlara göstermelidir.”