CUMA HUTBESİ
Hutbe: Kadir Gecesi’nin İhyası
07 Mayıs 2021Aziz ve Muhterem Müslümanlar!
Mübarek Kadir Gecesi, Allah Teâlâ’nın ﷻ kullarına ikramının bol olduğu, günahkâr olanların affolunacakları, hatalarından kurtulmak isteyenlerin hatalarını affettirebilecekleri bir zaman dilimidir. Ramazan ayının gönüllerimize serpmiş olduğu ferahlığın zirveye ulaştığı bir gecedir. Bu feyizli, bereketli, bin aydan daha hayırlı geceyi bizlere ikram eden Yüce Rabbimize sonsuz hamd-ü senâ, Onun Habibi Hz. Muhammed Mustafa ﷺ’e sonsuz salât ve selam ederiz.
Değerli Müminler!
“Kadr” kelimesi sözlükte “itibar, değer, kıymet, takdir” manasına gelmektedir. Bu mübarek gece hakkında Rabbimiz müstakil bir sure indirerek, bu gecenin değer ve kıymetini Kur’ân-ı Kerîm’in 97. suresi olan Kadir suresinde zikretmektedir: “Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.”[1] Bu gece bin ay; yani bir ömürden daha hayırlı bir gecedir. Bu gece, Yüce Rabbimiz ﷻ’nun inayetiyle Cebrail (a.s.) dâhil olmak üzere meleklerin yeryüzüne indiği bir gecedir. Bu gece Kur’ân-ı Kerîm’in dünyayı teşrif etmeye başladığı gecedir. Bu gece, Kur’an gecesi; bu gece, bağışlanma gecesi; bu gece, bir ömre bedel ibadetlerle Rabbimize yönelme gecesidir.
Aziz Kardeşlerim
Kadir Gecesi’nin fazileti hakkında Peygamber ﷺ şöyle buyurur: “Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan ﷻ bekleyerek Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirirse, onun geçmiş günahları bağışlanır.[2] Buna namaz kılmak, Kur’ân-ı Kerîm’i okumak, sadaka vermek, tesbihat ve zikrullah ile meşgul olmak dâhildir.
Mübarek ramazan ayı gelince, Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: “Size, içinde bin aydan daha hayırlı bir gece olan bir ay gelmiştir. Kim o gecenin hayrından mahrum kalırsa, o bütün hayırlardan mahrum kalmış demektir. O gecenin hayrından ancak gerçekten nasipsiz biri mahrum kalır.”[3]
Değerli Müminler!
Allah Resulü ﷺ Kadir Gecesi’ni mübarek ramazan-ı şerif ayının son 10 gününün tek gecelerinde aramamızı tavsiye buyurmuştur.
Hatta kendilerinin her ramazan ayının son 10 gününü Mescid-i Nebevî’de itikâfta geçirdiği, vefat ettiği sene ise 20 gün itikâfta kaldığı Hz. Âişe (r.a.) annemiz tarafından rivayet edilmektedir.[4]
Rabbimiz Fecr suresinin ilk iki ayetinde “Yemin olsun fecre ve on geceye!” buyurmuştur. Bu “on gece”den kastın zilhicce ayının ilk 10, muharrem ayının ilk 10 veya ramazan ayının son 10 gecesi olduğu rivayet edilmektedir.[5]
Muhterem Müminler!
Kadir Gecesi’ni çeşitli faziletli ibadetler ile ihya ederken, müminler olarak Kur’ân-ı Kerîm’in inmeye başladığı bu gece Allah’ın kelamı ile münasebetlerimizi tekrar gözden geçirmemizde fayda vardır. Ebu Musâ el-Eş’arî (r.a.) “Ben her gün bir kere de olsa Rabbimin emirnamesine bakmamaktan hayâ ederim.” demiştir.[6] Rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz ﷺ ashabına, “Gözlerinize ibadetten nasibini veriniz!” buyurur. Sahabe-i Kiram sorarlar: “Gözlerin nasibi nedir yâ Resûlallah?” Efendimiz ﷺ buyurur ki: “Mushaf’a bakmak, ondakileri düşünmek ve inceliklerinden ibret almaktır.”[7] Bu nebevî mesajın doğrultusunda bizlere düşen, Kur’an ile gözümüzü aydınlatmak, tilavet ederken anlayarak okumak ve inceliklerini tefekkür ederek kendimize ders çıkarmaktır.
Aziz Kardeşlerim
Hutbemizi bu gece hakkında inen Kadir suresinin manasını ve Hz. Peygamber ﷺ Efendimizi Hz. Âişe (r.a.) annemize tavsiye buyurduğu duayı okuyarak bitirelim. “Şüphe yok ki biz onu (o Kur’an’ı), Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu (onun kıymetini) sana ne bildirdi? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail), onda (o gecede) Rablerinin izniyle her bir iş için peyderpey iner(ler). O (gece), fecrin doğuşuna (gün ağarana) kadar selamettir.”[8]
Hz. Âişe (r.a.) “Ey Allah’ın Resulü! Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sorduğunda Peygamber Efendimiz şu duayı okumasını tavsiye etmiştir:
اَللّٰهُمَّ إِنَّكَ عُفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
“Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!” Bizler de bu duayı bu gece çokça okuyalım. Ümmetin refahı ve huzuru için mübarek Kadir Gecesi’nin hayır ve bereket getirmesini temenni edelim.
[1] Kadir suresi, 97:3
[2] Buhârî, İman, 28
[3] İbn Mâce, Sıyâm, 1644
[4] Buhârî, Leyletü’l-Kadr 3, Buhârî, İ’tikâf, 17
[5] Nesefî Tefsiri, c. 4, s. 518
[6] Hakîm-i Tirmizî, Nevâdiru’l Usûl, 333
[7] Beyhakî, Şu’abü’l-Îmân (2003), 3/509 – İsnadında zaaf mevcuttur.
[8] Kadir suresi, 97:1-5