CUMA HUTBESİ
Hutbe: Bütün Bir Yılı Ramazan Kılmak
06 Haziran 2019Muhterem Müslümanlar!
Bir ay boyunca, zaman dilimlerinin en değerlilerinden olan mübarek ramazan ayında Rabbimizin rızasına nail olma emeliyle başta oruç olmak üzere teravih namazları, zekât, fitre ve hatm-i şerif gibi birçok ibadeti yerine getirmeye gayret ettik. İbadetlerimizin çeşitli olması yanında bunları bir ay süresince istikrarlı bir şekilde sürdürmeye çalıştık. Bunu bizlere nasip eden Allah’ımıza hamd olsun! Cenâb-ı Hak sofralarımızı ve gönüllerimizi bereketlendiren ramazan-ı şerif ayını hakkımızda güzel şahit eylesin!
Değerli Müminler!
Bir ay boyunca gündüzümüzü yeme-içme ve sair dünyevi arzulardan uzak durma, Kur’an okuma ve onu anlamaya gayret etme suretiyle değerlendirmeye çalıştık, gecemizi ise camide aynı gayeyi paylaşan kardeşlerimizle cemaat hâlinde teravih namazlarını eda ederek aydınlattık. Bununla beraber kendi içimize dönerek nefis muhasebesi yaptık. Yaratılış maksadımız olan kulluğumuz, varlık gayemiz hakkında diğer aylarda olmadığı kadar tefekkür edip gereğini hasbelkader yerine getirmeye çalıştık. Aç kalarak aç olanların hâlini bir nebze de olsa anlamaya çalıştık, iftar sofralarımızı paylaştık, fitre ve zekâtlarımızla malımızda hakkı olan muhtaçlara yardım elimizi uzattık. Ve nihayetinde tövbe ve istiğfar ile günahlarımızdan arınarak, Rabbimizin bu ay için müjdelediği, cehennem azabından azat olup cennet ehline katılanlardan olmayı diledik.
Aziz Müminler!
Her ne kadar ramazan ayı maneviyatımızın arttığı bir zaman dilimi olsa da kulluğumuzun son nefese kadar devam ettiğini unutmamalıyız.
Allah Teâlâ’nın “Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine kulluk et.”[1] hitabı gereğince kulluğumuzun bir ayla sınırlı olmadığının, ölüm vaktine dek devam ettiğinin bilincinde olmalıyız. Dolayısıyla ramazan ayında istikrar ve sebat ile devam ettirdiğimiz durumu idame ettirmek, her zaman güç yetiremezsek de özellikle pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya, her vakit namazı olmasa da günün en az bir vaktini camide cemaatle eda etmeye gayret etmeliyiz. Ramazanda bazı meşakkatlere göğüs gererek ulaştığımız hâlet-i rûhiyemizi ve ibadet alışkınlıklarımızı devam ettirmeli, o yoğunlukta olmasa da kulluğumuzun gereği olan mezkûr ibadetleri az da olsa istikrarlı bir şekilde muhafaza etmeliyiz. Nitekim Hz. Peygamber ﷺ’in de buyurduğu gibi “Allah’a en sevimli olan ameller az da olsa devamlı olanlardır.”[2]
Muhterem Müminler!
Varlık nedeni kulluk olan bizler makamların en şereflisi olan bu kulluk makamına ancak yaratıcımız olan Allah’a, yine kendisinin öngördüğü şekilde davranarak ulaşabiliriz. Kul Onun sevgisine ve rızasına ancak yine Onun razı olduğu yollarla erişebilir. Bu ise kulluğumuzun ispatı olan ve bir kısmını az önce zikrettiğimiz ibadetlerle olur. Özellikle de ramazan ayında görece yoğun bir şekilde yerine getirdiğimiz nafile ibadetlerle kulluğumuz kemale ulaşır. Zira nafileler Allah’a daha çok yaklaşma vesileleridir. Peygamber Efendimiz ﷺ “Kim ramazan orucunu tutar ve ona şevvalden de altı gün daha eklerse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur.”[3] buyurarak bize aslında ramazan ayı boyunca kazandığımız güzellikleri pekiştirmenin bir yolunu göstermiştir.
Aziz Müminler!
Allah’a kul olmanın şuurunu bir ömür canlı tutalım ve bu hayat sermayesini devamlı olan salih amellerle, güzel ahlakla süsleyelim. Bize emanet edilen hayat nimetini hayatı verenin rızasına mutabık olarak değerlendirelim. Rabbimiz bizi bütün bunlarda muvaffak kılsın.
[1] Hicr suresi, 15:99
[2] Muttefakun Aleyh; Buhârî, Rikâk, 18, H. No: 6464; Müslim, Salâtu’l-Musâfirîn, 30, H. No: 783
[3] Müslim, Siyam, 39, H. No: 1164