TEŞKİLATLANMA
“Bu toplumda Müslüman rol modeller oluşturmalıyız.”
13 Şubat 2019IGMG Bölge Başkanları Toplantısı, 31 Bölge Başkanının katılımı ile Genel Merkez salonunda gerçekleştirildi.
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) 2019 yılının ilk Bölge Başkanları Toplantısı’nı yaptı. Toplantıya 31 Bölge Başkanı katıldı. Yoklamayı müteakiben Genel Başkan Kemal Ergün yeni çalışma dönemindeki öncelikleri ve Avrupa’da Müslümanları ilgilendiren çeşitli konulara dair görüşlerini dile getirdi.
Teşkilatlanma ve Teftiş Başkanlığının yaptığı birim bilgilendirmesinden sonra da diğer her bir birim kendi bilgilendirmesini yaptı. Toplantı sonrasında Bölge Başkanları sırayla söz alarak, dilek ve temennilerini dile getirdiler. Toplantı açılışta olduğu gibi kapanışda da Kur’an okunması ile sona erdi.
Özel oturum
Bölge Başkanları Toplantısı’nın müzakere bölümünde ise Avrupa’da IGMG’ye bağlı olarak hizmet veren camilerde görev yapan imamlar ve imamlık üzerine yapılan tartışmalar ele alındı. Bunun için İrşad Başkanlığı, mevcut imamların, eğitim seviyeleri, yaşları ve ne kadar süre ile IGMG camilerinde hizmet yaptıklarına dair geniş bir sunum taptı. Bu sunum ile mevcut imamların durumları incelenmiş oldu.
İrşad Başkanlığının sunumundan sonra Genel Sekreterlik de, Avrupa’da gündemde bulunan imamlar, imamların eğitimi ve finansman kaynaklarına dair tartışmaların ana noktalarını anlatan bir sunum yaptı. Genel Sekreter Yardımcısı Murat Gümüş, tartışmaların hangi alanlarda olduğunu, mevcut yasaların neyi öngördüğünü, Avrupa’da imam eğitiminin nasıl gerçekleştiğini anlattı. Gümüş, her yerde farklı bir imam eğitimi teşebbüsü bulunduğunu, buna karşı tüm İslami cemaatlerin cevabının ne olması gerektiğinin de tespitinin yapılmasını istedi.
Bölge başkanları da, mevcut imamların konumlarının yanı sıra, istihdam finansmanı ve yeni imamların yetiştirilmelerine dair önerilerini sundu.
Bölge Başkanları Toplantısı’nda değerlendirme yapan Genel Başkan Kemal Ergün camilerimizde görev yapacak olan imamların yetiştirilmesi için özel bir gayretin içinde olduklarını, ancak bu alanda daha çok emek sarf edilmesi gerektiğini söylediği konuşmasında, teşkilatımızın olmazsa olmaz hedeflerinden birinin gençliğe ulaşmak olduğunu söyledi.
“Gençler manevi anlamda susamıştır. Özellikle kültür emperyalizmin zirve yaptığı bu ortamda kendisinin manevi ruhu alabilmesi, gıdalanması için sabah namazında karda kışta camiye gelmektedir.” diyen Ergün şöyle devam etti: “Sadece bir duyuru ile gelen gençler olduğu kadar, sabah namazında teşkilatımızı ilk olarak tanıyan gençler de vardır. Bunun için, gençlerin, özellikle yatılı eğitim kampları, sabah namazı programları mutlaka bizim nezaretimizde olmalı ve bu genç kardeşlerimiz teşvik edilmelidir.
Gençlerin eğitimi için, bütçenizden kısma değil genişletme yaptığınızı biliyorum. O yüzden bu gençlere manevi rehberliği de bizim yapmamız lazım. Teşkilatımızın yayınları bu noktada çok önemlidir. Ev sohbetlerimiz, önemlidir. Gençlerimizin, teşkilatımızın yayınlarını da okumalarının temin edilmesi lazım. Küçük görülse de mutlaka gençlerimizin, farklı meşreplerden, farklı bir şekilde etkilendiklerini görüyoruz. Onun için bu gençlerin kaymalarını engellemek için manevi rehberliğe, teşkilatımızın yayınlarına ihtiyaçları vardır.”
Üniversiteli öğrenciler için açılan İrfan Evleri’nin üzerinde daha fazla durulmasını isteyen Ergün bu konuda da şunları söyledi: “Üniversitelilerin olduğu yerde kız ve erkek irfan evlerini mutlaka açmalıyız. Zarar dahi edilse, bu evleri devam ettirmek boynumuzun borcu olmalı. Ancak biz ileride İrfan Evlerini değil İrfan Yurtlarını yaygın hâle getirmeliyiz. 25, 50, 100 kişilik İrfan Yurtları kurarak gençlerin hizmetine sunmalıyız.”
Gençlik Teşkilatı’nın ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı’nın Yıldız ve Hilal Hitabet yarışmaları bulunduğunu da hatırlatan Genel Başkan Ergün, bu yarışmaların, bu toplumda rol modeller oluşturmaya yönelik olduğunu, belki de bu gençler vesilesi ile, toplumların harekete geçerek, insanların şuurlanmasına vesile olunacağını söyledi. Ergün: “Dolayısıyla bu örnekler Ankara, Karaçi, Riyad’da değil, Köln, Berlin, Paris, Brüksel ve Amsterdam’da rol model olacaklar. Bu yapılan hitabet yarışmalarıyla, bu gençlerimizin toplumla buluşması hedeflenmektedir. Bu kardeşlerimizin teşkilat programlarında sunucu ve günün hatibi olarak değerlendirilmesi, bu kardeşlerimizin özgüvenlerini artıracaktır.”
Mevlid-i Nebevî dolayısıyla Peygamber Efendimiz’i tanıtan programlar yapıldığına da dikkat çeken Kemal Ergün, bu anma programlarıyla asıl hedefin, O’nun (s.a.v.) bizden ne istediğinin, ne yaptığının, nasıl bir toplum inşa ettiğinin, hangi vazifeleri yaptığının, nasıl gayret ettiğinin bilinmesi ve buna göre yaşamak olduğunu söyledi. Ergün şöyle devam etti: “O’nun çağların ötesine mesajlarını iletmek ve ‘onu yaşatmak’ için müesseseleşmek gereklidir. Yoksa Peygamberimiz (s.a.v)’i anmanın başka bir manası olamaz. Onu hayatımıza örnek almazsak. Bu kuru bir iddiadan öteye gitmez.”
Konuşmasının bu kısmında, ilim ve ilim ile amel hususuna dikkatleri çeken Ergün, cehaleti ilmin ortadan kaldıracağını, ancak ilmin de amel etme sorumluluğu getirdiğini söyledi. Ergün şöyle devam etti: “Amel, inanılan değerlerin hayata geçirilmesidir. Maalesef bugünün Müslümanlarında ikisi de yok. İlim de yok amel de yok. Bugünün Müslümanları olarak ne yazık ki, dinî ilimlerde de geri kalmış durumdayız. Bunun için en büyük sorun cehalettir. İlim sahibi kimselerin de kibirli olduklarını, hatta amelleri olmadıklarını görüyoruz. Bunların kısmının sapmalara yöneldiklerini de görüyoruz.”