CUMA HUTBESİ
Hutbe: Kurban Et, İkram Et, Memnun Et!
04 Ağustos 2017Muhterem Müslümanlar!
Kurban kesme ibadeti, insanlıkla yaşıt bir ibadettir. Kurban, varlığın sahibine varlığı aracı kılarak yakınlaşmayı ifade eder. Yani, kurban kurbiyettir, yakınlaşmadır. Ancak, ayette buyurulduğu gibi, Allah’a yakınlaşmak için kesilen kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Allah’a ulaşacak olan ancak bizim takvamızdır.[1]
Bu yüzdendir ki, kurban bizleri Allah’a yakın kılmak için güzel bir vesiledir. Yoksullara, ihtiyaç sahiplerine, mazlum ve mağdurlara pay edilmesi boyutuyla kurban, bireyi Allah’a yakınlaştırmasının yanında, topluma da yaklaştırır. Kurbanla Allah’a yakın olan insan aynı zamanda ihtiyaç sahibi insanlara da yaklaşmaktadır.
Aziz Kardeşlerim!
Hasene Derneği ‘Kurban et, ikram et, memnun et’ sloganı ile Kurban Kampanyası’nı başlatmıştır. Bu kampanya100 ülkede, 400’den fazla gözlemci nezaretinde gerçekleştirilecektir.
Bugün kurbanlarımızı dünyanın farklı kıtalarındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırma fırsatına sahibiz. Hasene Derneği sizlerden aldığı vekâleti binlerce/on binlerce km ötelerdeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Sizler de kurbanlarınızı çocuklarına yiyecek bulmakta zorlanan Afrikalı çaresizlere, yerlerinden ve yurtlarından çıkarılmış, farklı ülkelerde mülteci durumunda yaşama tutunmaya çalışan mazlumlara, Güney Amerika’daki ihtiyaç sahiplerine, Asya’daki ve Balkanlardaki mağdurlara gönderebilirsiniz. Unutmayalım; hayatlarında et yememiş, belki yılda bir defa bu kampanya vesilesiyle et yiyebilen insanları düşünmemiz kardeşliğin bir gereğidir. Takva bilinci içerisinde, gönderdiğimiz kurbanların etten öte, kendilerinin unutulmadıklarını ve umudu temsil ettiğini, kardeşliğimizin sembolü olduğunu hatırdan çıkarmayalım.
Kıymetli Kardeşlerim,
Kurban Kampanyası’nın önemini, paylaşacağım şu anekdot ne güzel ortaya koyuyor! Geçtiğimiz yıllarda Kurban Kampanyası’na katılmış bir gözlemcimiz şöyle anlatıyor:
“Daha önce Azerbaycan’a kurban gözlemcisi olarak gittim. Görev yerim Karabağ/Agdam bölgesiydi. Kurbanları kesmek için okulun bahçesinde bir yer göstermişlerdi. Havalar çok soğuktu ve elimdeki kamerayla görüntüler almaya çalışıyordum. Tam o sırada okulun avlusuna bir asker girdi. Bir an göz göze geldik. İçimde bir sıkıntı oluşmuştu, kimdi bu asker? Aradan 10-15 dakika geçti ki, yanıma geldi ve güzel bir Türkçeyle geldiği yeri işaret ederek ‘Eğer utanmasam oradan buraya kadar sürünerek gelip ayaklarınızı öpecektim.’ dedi. Böyle bir yaklaşımı hiç beklemiyordum. ‘Olur mu hiç öyle şey komutanım!’ dedim. Ve konuşmaya devam etti: ‘Almanya’daki/Avrupa’daki kardeşlerimiz kurbanlarını kesmemiş, bizlere göndermişler. Allah onlardan razı olsun. Bundan daha büyük bir ibadet olur mu?’ Sarıldık, gözyaşlarımıza hâkim olamadık. Her ne zaman bu anı hatırlasam duygulanırım, gözlerim dolar. Kurban Kampanyası gibi anlamlı bir çalışmaya vesile olan Hasene’den Allah razı olsun. İnanın, bu tür çalışmaların ne anlama geldiğini, gözlemci olarak gittiğimiz ülkelerde o kadar çok şahit fazla oluyoruz ki!”
Muhterem Cemaat!
Bunun gibi nice hikâyeler. Yaptığımız küçük bir iyilik, farklı yerlerde, farklı güzelliklere vesile oluyor.
Sizleri iyiliğe ve güzelliğe vesile olmaya, kurban etmeye, ikram etmeye ve memnun etmeye çağırıyor, Hasene Derneği’nin kampanyasına katkıya davet ediyorum. Duamız şudur ki; kestiğimiz, kestirdiğimiz kurbanlar bizleri Allah’a yakın kılsın, kardeşliğimizi artırsın.
[1] Bkz. Hac suresi, 22:37