İRŞAD
Ramazan Bayramı – Hutbe: Bayramı bayram gibi kutlamak
03 Temmuz 2016Muhterem Kardeşlerim!
Bayramınız mübarek olsun! Ne mutlu ki, oruç ayı gibi her anıyla manevi bir bayram olan ramazan ayını geride bıraktık. Ve işte şimdi de bayram yapıyoruz.
Bayramlar sevinç günleri olduğu için, özellikle bu bayram günlerinde hep güler yüzlü olmak durumundayız. Güler yüzlü olabilmek için ise hiç kimse ile küs olmamak birinci şarttır. Ayrıca bugün neşemizin, sürurumuzun ortaya çıkması lazım gelen gün olduğu için, Müslüman’ın neşesini kaçıracak her türlü şeyden kaçınmak durumundayız.
Evet, biliyoruz ki dünyanın değişik coğrafyalarında kardeşlerimiz savaşlar ve iç karışıklıklar sebebiyle bu bayramı bizim gibi kutlayabilecek durumda değildir. Ama buna rağmen Rabbimiz’in bize vermiş olduğu bayram ikramını kabul etmek durumundayız. Rabbim, bu kardeşlerimizin bayramlarını onlara mübarek kılsın, kurtuluşları için vesile eylesin.
Değerli Kardeşlerim!
Bayram her şeyden önce bir ibadetle başlar. Güneş doğduktan sonra şu saatlerde, şükür için, hamd için Allah’ın huzuruna duracağız, kendimiz için ve tüm Müslümanlar için dua edeceğiz.
Rabbimiz hutbenin başında okuduğum âyet-i kerîmede şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin, günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve resulüne itaat ederse gerçekten büyük bir kazanç elde eder.”[1]
İşte Yüce Rabbimiz bize hem dünya hem de ahirette kazançlı çıkmanın formülünü bu şekilde veriyor.
Değerli Müslümanlar!
Bu sevinç günlerinde Müslümanlar olarak eğleneceğiz. Ama bu eğlence heva ve hevese aldanmayan, meşruiyyetin dışına çıkmayan, nefsi kötülüğe sürüklemeyen bir eğlencedir. Bu konuda Hz. Âişe validemiz (r.anhâ) şöyle buyurmuştur: “Evimde Ensar’dan iki kız oyun oynayıp Buas günü Ensar’ın söylediği şarkıları söylerken (babam) Ebû Bekir (r.a.) evime geldi. Bu kızlar sarkıcı değildi. Ebû Bekir: ‘Allah’ın resulünün evinde şeytan çalgıları ha!’ dedi. O gün bayram günü idi. Bunun üzerine Allah resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ey Ebû Bekir! Her kavmin bir bayramı vardır. Bu da bizim bayramımızdır.”[2]
Aziz Müslümanlar!
Öte yandan, bizim Müslüman olarak bu bayram gününde neşemize neşe katacak bir eylem de ikram ve ziyaretlerdir. Nitekim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Müslümanlar arası kardeşliğin yaygınlaşması için üç önemli sır vermektedir bizlere. Bu sırların birincisi aramızda selamı yaymak, diğeri ikramda bulunmak, bir diğeri ise akrabaları ziyaret etmektir. Şöyle buyurur Efendimiz: “Ey İnsanlar! Selamı yayınız! Başkalarına yemek ikram ediniz! Akrabalarınızı ziyaret edip koruyunuz! İnsanlar uyurken namaz kılınız! Böylelikle cennete selam ile girersiniz!”[3]
Bu vesile ile tekrar bayramınızı tebrik ediyor, bu bayram gününü hüzün içerisinde geçirmek durumunda olan kardeşlerimiz için bayramın kurtuluş müjdesi olmasını diliyorum.
[1] Ahzâb suresi, 33:71-72
[2] Muslim, Salatu’l I’deyn, H. No: 19638
[3] İbn Mâce, Kitâbu’l Et’ime, H. No: 3374