Yaz döneminin ardından ilki yapılan Bölge Başkanları Toplantısı’nda ramazan ayında ve yaz tatilinde bölge ve Genel Merkez nezdinde yapılan çalışmalar aktarılırken, kamuoyunun ve teşkilatın en önemli gündem maddeleri arasında bulunan mülteciler meselesi de müzakere edildi.

2014-2015 çalışma sezonunun 4. Bölge Başkanları Toplantısı 12-13 Eylül tarihlerinde Kerpen’de yapıldı. “Mülteciler” özel gündemi ile yapılan toplantıda konuşan Genel Başkan Kemal Ergün, mültecilerle ilgili çalışmaların izin döneminde de devam ettiğini belirterek, büyük bir özveriyle yoğun bir şekilde yapılan çalışmalarla ilgili bütün teşkilat müntesiplere teşekkürlerini bildirdi. “Teşkilatlarımızın tamamı mültecilerin yanında olmaya çalıştı. Onlara yardım edebilmek için seferber olundu.” diyen Ergün, mültecilerle ilgili iki husustan dolayı onlara yardımcı olunması gerektiğini ise şöyle sıraladı: “Bunlardan ilki, Müslüman kardeşlerimiz olduklarından dolayı, ikincisi insanlıktan kardeşlerimiz olduklarından dolayı. Yani bu kardeşlerimize diline, dinine, ırkına bakmadan yardımcı olmak hepimizin vazifesidir. Örneğin sadece Almanya’da 1 milyona yakın mültecinin kalıcı olması öngörülüyor. Biz de bu kardeşlerimize kaldıkları yerlere entegre olmaları için gereken yardımı yapacağız. Gerektiğinde bölge ve şubelerimize de destek vereceğiz. Kurbanlarımızı artık buralarda da keseceğiz ve bu bizi farklı bir noktaya getirecek.”

2. Dünya Savaşı’ndan sonra en çok mülteci olan bir dönemde bulunduğumuza dikkat çeken Ergün, “Şu anda dünya genelinde 50 milyonu aşan mülteci sayısı mevcut. Her gün onlarla ilgili üzücü hikâyeleri görüyor, duyuyoruz. Maalesef böyle durumlarda insanlığın bazıları üzüntü gözyaşı, bazıları timsah gözyaşı döküyorlar. Kimi Müslüman ülkeler mültecilere kapılarını açmamış. Bu durumda Batı’ya ne diyebilirsiniz? Önce aynaya bir bakmak lazım.” diyerek öz eleştiride bulundu. Ergün, “Bu gibi meselelerde objektif ve insaf sahibi olmak gerekir.” diyerek mülteciler konusunda herkesin elini taşın altına koyması ve empati yaparak kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Ensar-muhacir kardeşliği

Mültecilerle ilgili hazırlanan konsepte de değinen Ergün, Hasene ile birlikte bölgelerde mültecilerle ilgili çalışmaların yapıldığını, bütün bölgelerin bu konuda öncü olduğunu söyledi. Ancak bunların yeterli olmadığını belirten Ergün, uzun vadeli ve kalıcı yardımların önemine işaret etti. Ergün şöyle konuştu: “Bizim bu konuda da geleceğe adım atmamız lazım. Camilerimize aile bakımı hedefi vermemizin amacı onlara daireler tutmak değil, bu kardeşlerimizi ensar-muhacir kardeşliği içine çekmektir. Okul, sağlık ocağı, aile danışmanlık merkezleri açarak kardeşlerimizle ciddi bir koordinasyon ağı kurmamız lazım. Bazen devlet kurumlarının aciz kaldığı dönemlerde teşkilat daha etkin olabiliyor. İşte Traiskirchen bunun örneğidir.”

Bazı bölgelerde mültecilere kişisel yardımların yapılması da Ergün’ün gündeminde yer aldı. Yardımların dağıtılmasının fertler tarafından yapılmasının kaosa yol açtığını hatırlatan Ergün, bunun için bu yardımların mutlaka teşkilat tarafından yapılması gerektiğini söyledi. “Duygusal olmak güzel, ama bunu yöneticiler olarak biz güzelce anlatmalı ve cemaat olarak organizeli çalışma yapmayı mensuplarımıza öğretmeliyiz.” dedi.

Diğer yardım çalışmaları ile ilgili olarak ise Soma ile ilgili kalıcı yardımların yapılması için girişimlerin devam ettiği, Somali’de bir üniversitenin, Balkanlarda güzel bir aşevinin hizmet verdiği hatırlatıldı.