CUMA HUTBESİ
Hutbe – İyilik insanı olmak, bencil olmamak
12 Ağustos 2005Aziz kardeşlerim !
Maddeye giderek daha fazla önem verildiği bir dönemde yaşıyoruz. Bundan dolayı, insanlar hayatı ölümle sınırlı görüyorlar ve nice insani değer kaybolup gidiyor. Unutulan değerlerden biri de ‘fütüvvet‘tir. Bu haftaki hutbemizde, başkalarına iyilik ve yardımda bulunmak, hoşgörülü davranmak ve kendi nefsine başkalarını tercih etmek anlamına gelen ‘fütüvvet’ten bahsedeceğiz.
‘Fütüvvet‘ güzel ahlak sahibi insanların güzel özelliklerini kapsayan bir sıfattır. İslamın bütün emirleri ve yasaklarındaki en temel gaye, müminlerin iyilik ve adalet insanı olmalarını tesistir. Böyle üstün ahlak sahibi insanlara bugün çok muhtacız.
‘fütüvvet‘ başkalarına yardım ve iyilik ederken her türlü meşakkati göze alan ve bu uğurda çalışırken zorluklara katlanan ve gönüller yapan insanların özelliğidir. Gönül insanı olan Yunus Emre, fütüvvet özelliği olan yüksek bir şahsiyetti. Allah’ı yegane dost kabul eden Yunus, insanlara yaklaşırken şöyle diyordu:
“Ben gelmedim kavga için, Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir; Gönüller yapmaya geldim”
İslam büyükleri ‘fütüvvet sahibi’ olan kişilerin özelliklerini şu dört ana esasta özetlemişlerdir:
1- Güçlü olduğu yerede affetmek,
2- Gazap ve kızgınlık anında yumuşaklıkla davranmak,
3- Düşmanları hakkında bile iyi düğünceler sahip olmak,
4- İhtiyacı olduğu halde başkalarını kendine tercih etmek.
Değerli müslümanlar!
Saadet asrından itibaren kendilerini başkalarına tercih eden, iyilik abidesi olan fütüvvet ehli insanlar, bulundukları ortamlarda hep denge unsuru olmuşlardır. Kavgayı didişmeyi önlemişlerdir; barışı ve huzuru tesis etmişlerdir. Kaos ortamlarında topluma seslenerek sukuneti sağlamışlardır. Yunus bir defasında şöyle seslenmiştir.
“Söz ola kese savaşı, Söz ola kestire başı,
Söz ola avulu aşı; Yağ ile bal ede bir söz!”
Yani Yunus sözünü, “iyilikle kötülük bir olmaz; kötü söylemeyin, güzel, konuşun, toplumu gerecek ve kavgaya sebeb olacak kem kelamlardan sakının ki, sözünüz barış olsun” demeye getirmiştir.
Hutbemizi şu ayet mealleri ile bitiriyorum: “İyilikle kötülük bir olamaz. Sen kötülüğü güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan dost olur.” (Fussılet / 34)
”Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. (Onlar şöyle derler:)”Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.” (İnsan / 7-8)
Ne mutlu İslam’ın sıcak ikliminde hayat bulan ve iyiliği, diğergamlığı, kendine başkasına tercih etme yüksek ahlak ve karakterini hayat tarzı edinenlere!
IGMG İRŞAD BAŞKANLIÄžI