“Merve El Şerbini olgun ve özgüven sahibi her vatandaştan beklenildiği gibi davranmış, maruz kaldığı İslam düşmanı hakaretleri duymazlıktan gelmeyerek polise ve yargıya başvurmuştu. Sonrasında neler olduğu ise biliniyor: Dresden Eyalet Mahkemesi’nde zanlı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Üstelik olay yerine yetişen polis memuru ‘yabancıya benzemeyen’ failin yerine Merve’nin Mısır kökenli eşini, silahıyla ateş ederek yaraladı.

O günden bu yana beş yıl geçmiş, olay gereğince tartışılmamış ve değişen hiçbir şey olmamıştır. Tam tersine: Leipzig’de yapılan ‘Mitte-Studie’ adındaki araştırmanın verilerine göre, yabancı düşmanlığı genel olarak gerilerken, Müslümanlara karşı tahammülsüzlükte açık bir artış görülmüştür.

Buna rağmen siyasiler bugüne dek herhangi bir tedbir almamayı tercih etmişlerdir. Hâlbuki kriminal istatistiklere İslam düşmanlığına ilişkin yeni bir kategorinin eklenmesi zaruridir. Çünkü resmî istatistikler bulunmadıkça, ortada resmî açıdan bir sorun yok gibi görünmektedir. Bu sebeple, İslam düşmanlığı somut suçlarla ispat edilememekte ve dolayısıyla ona karşı somut tedbirler alınamamaktadır. Kabul edilmez olan ise, İslam düşmanlığı sebebiyle işlenen suçların ‘yabancı düşmanlığı’ kategorisinde toplanıyor olmasıdır.

Bununla birlikte, güvenlik kurumlarının İslam ve Müslüman düşmanlığıyla ilgili umursamaz davranışlarıyla sorunu küçümsediklerini de kaygıyla izlemekteyiz. Açık bir şekilde İslam düşmanlığı içeren çok sayıda internet sitesi ve arkasındaki organize gruplar Anayasayı Koruma Dairesi tarafından hâlâ takip edilmemektdir. Oysa faillerin fikirlerinin nereden beslendiği açıktır. Ayrıca bu platformlarda anayasaya karşı düşmanlık içeren çabaların saptanabildiği ve buna dair somut ipuçlarının bulunduğu tartışılmaz bir gerçektir.

Merve El Şerbini’nin yakınlarına bu acılı günlerinde Allah’tan sebat ve sabır diliyor, kendilerinin acılarını paylaşıyoruz.”