“Alman İslam Konferansı ile ilgili tartışmalar son yıllarda çığırından çıkmış durumdadır. İçişleri Bakanlığı'nın güvenlik meselelerine tek yönlü yaklaşımı konuyu çıkmaza sürüklemiştir. Böyle bir atmosferde, İçişleri Bakanı Thomas de Maizière'nin Alman İslam Konferansı'nın geleceği  ve içeriği hakkında İslami cemaatlerin fikirlerinin önceden alınacağını bildirmesi memnuniyet vericidir.

Eyaletlerdeki gelişmelere bakıldığında, müzakerelerin sürdürülmesinin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır: Örneğin Hamburg ve Bremen'de İslami cemaatlerle devlet sözleşmeleri imzalanmış ve bazı eyaletlerin yüksek okullarında İslam İlahiyatı Enstitüleri kurulmuştur. Bunlar -hâlâ birçok eksiklik bulunsa da-  olumlu gelişmelerdir. Şüphesiz ki, bütün bu gelişmelerle birlikte henüz bir sürecin başında bulunuyoruz. Zira toplumsal gerçekler özgürlükçü hukuk devletinin iddialarıyla uyumsuzluk içindedir. Bundan mütevellit Müslümanların etkili katılımları ve eşit haklar elde etmeleri gibi birikmiş sorunların çözümü için müzakerelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu anlamda İslami cemaatler ve devlet arasında sürdürülen diyalog bir süreç olarak görülmeli; bu süreç sistematik ve sağlam bir zeminde devam ettirilmelidir. Müzakerenin nihai hedefi ise, Müslümanların her alanda katılımlarının arttırılması ve İslami cemaatlerin hukuki eşitliğe kavuşturulması olmalıdır.®