“Kadir Gecesi, kadir ve kıymetini bizzat Kur’ân-ı Kerîm’in kendisinden alır. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’de, sadece bu geceye özel bir sure indirilmiştir. Sûre-i celîle, bizlere Kadir Gecesi’nin ne anlama geldiğini ve üstün faziletlerinin neler olduğunu gayet güzel bir şekilde izah eder. Her sene feyiz ve bereketiyle bizleri sımsıkı saran Kadir Gecesi, bize üç önemli mesaj sunar.

Birincisi, dünya ve ahiret saadetinin kaynağı ve yaradılışın ders kitabı olan Kur’ân-ı Kerîm’in bu gecede inmeye başlamış olmasıdır. Dolayısı ile bu geceye kıymet veren şey, Kur’ân-ı Kerîm’in rahmet yüklü evrensel mesajlarıyla inmeye başlamış olmasıdır. Dolayısıyla Kadir Gecesi kadrini Kur’an’dan almıştır.

İkincisi, Kadir Gecesi’nin her sene müminlere ancak bir ömrün tamamında elde edilebilecek bir fırsat sunmuş olmasıdır. “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.” buyurulurken buna işaret edilmiştir. Dolayısıyla bu geceyi bize hediye eden Rabbimiz’in rızası doğrultusunda ihya etmeli ve bu bereket ve rahmet sofrasından gereği gibi yararlanmalıyız. Bu geceyi, geçmişimizi değerlendirerek gafletle geçen günlerimizi sorgulamalı, farkında olarak veya olmayarak işlediğimiz hata ve kusurlara tövbe edip af ve bağışlanma dilemeli ve dua etmeliyiz.

Üçüncüsü, bu gecede vahiy meleği Cebrâil (a.s.)’ın beraberinde yeryüzüne selam ve esenlik getirmek üzere inmiş olmasıdır. Kur’an’ın bu gecede inmesinin hürmetine bir defa yaşanan bu olay, Cenâb-ı Hakk’ın biz müminlere çok büyük bir ikramı, ihsanı ve lütfu olarak her sene tekrar etmektedir.

Ancak üzüntüyle ifade edelim ki, İslam coğrafyası bu ramazan ayı boyunca da barış ve esenliğe hasret kaldı. Yine kan, göz yaşı dolu, insan hakkı ihlalleri yaşandı; yaşanıyor. Kadın, çocuk, yaşlı demeden her gün masum insanların maruz kalmış oldukları insanlık dramı, ramazan sevincimizi buruk bir şekilde yaşamamıza sebep olmuştur. Bir Kadir Gecesi’ni daha idrak ederken, hiçbir ayırım yapmadan topyekun açların, yoksulların, mahrum, mazlum ve mağdurların dertleriyle dertlenmenin, acılarına ortak olmanın, yaralarını sarmanın, hâlleriyle hâllenmenin, yeryüzündeki bütün Müslümanların üzerine düşen bir görev ve sorumluluk olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Bundan dolayı, bu mübarek gecemizde dualarımızla manevi olarak, mağdur ve mazlumlara yönelik olarak yapılacak yardımlarımızla da maddi olarak o kardeşlerimizin yanında olalım, onlar için dua edelim.

Cenâb-ı Hak, bizi Kadir Gecesi’nin kıymetini bilen ve gereği gibi idrak ve ihya eden kullarından kılsın, Kadir Gecesi’nin esenlik dolu fecri bütün insanlığı gölgelesin. Sağlık, sıhhat ve afiyet içinde bayrama ulaşmayı cümlemize nasip eylesin.”