BASIN AÇIKLAMASI
Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü – Güvenlik zemininde yapılan ortaklıklar yükselişte olan ırkçılığı teşvik ediyor
21 Mart 2012“Dönemin İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, 2009 yılı Haziran ayında Almanya’da yaşayan Müslümanların sayısının dört milyon olduğunu ve burada kalıcı olduklarını açıkladığında büyük bir şaşkınlık yaşanmıştı. Bu rakam toplum nüfusunun yüzde 5’ine tekabül ediyordu ve o zamana kadar yaklaşık üç milyon Müslümanın yaşadığı tahmin ediliyordu. Uzun yıllardan beri hâkim olan algı, Müslümanların bir gün geri dönecekleri yönündeydi.
Altmışlı yıllardan beri baskın olan bu düşüncenin yanlışlığı bugün görülmesine rağmen, tamamen değiştiği de söylenemez. Bu yaklaşım doğrultusunda güvenlik birimlerinin, eyalet ve federal içişleri bakanlarının edimlerinde de, aynı düşüncenin, yani meselenin Almanya’ya ait olmayan insanlarla ilgili olduğu yaklaşımı baskın görülüyor. Söz konusu insanlar 11 Eylül tarihinden beri bir tehdit olarak algılanıyor.
Federal ve eyaletler düzeyinde Müslümanlarla yürütülen sözde ‘işbirliği’, muhatabı zan altında bırakan ve böylece toplumda Müslüman karşıtı ırkçılığı körükleyen bir durum ortaya çıkarıyor. Müslümanların dindarlığının genel olarak sorun haline getirilmesi, ‘İslamcılık’ ve ‘İslamcı’ gibi kavramların kullanılması Müslümanları zan altında bırakmaktadır, çünkü farklılıkları görünmez kılmakta ve tehdidin İslam’dan, yani Müslümanların dininden kaynaklandığını ima etmektedir. Söz konusu kavramları tanımlamaya yönelik hukukçuları ve uzmanları zorlayan nafile çabalar, kameralar karşısında bu konularda konuşabilmek için bile yeterli değildir.
Meseleyi ayrıntıları ile irdelememek, düşmanlıklara, önyargılara ve nihayetinde ırkçılığa sebebiyet vermektedir. Medya alanında yapılan analizler ve araştırmalar bu tür kavramların farklarının medya tüketicilerince algılanamadığını ortaya koymaktadır. Sonuçta ‘tehdit’, ‘İslam’ ve ‘Müslüman’ gibi kavramlar doğrudan olmasa da, dolaylı olarak insanların bilinçaltına yerleşmektedir. Netice ise araştırmaların açıkça ortaya koyduğu gibi endişe vericidir. Müslüman düşmanı ırkçılık artmakta, kitlelere tesir etmekte ve toplumun merkezinde giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum sadece ırkçı Neonazi tehdidine yol açmamakta, konut bulma, okullardaki kademe geçişlerinde ya da iş başvurusu aşamalarında da kendini göstermektedir.
Bu nedenle özellikle güncel duruma olumlu yönde etki edebilmeleri ve realitenin uzağına düşmemeleri için güvenlik birimleri ve siyasilerin toplumun yapısına uygun olarak hassasiyet sahibi kılınmalarının ve eğitilmelerinin zamanı gelmiştir. Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü bunun için uygun bir vesiledir. Bunun dışında alınacak bir tavır sorumsuzluk olarak algılanacaktır.
IGMG, ırkçılıkla mücadele girişim ve faaliyetlerini tüm imkânlarıyla desteklemekte; üyelerine bu tür girişimlere katılım çağrısı yapmakta ve üyelerini, birliği ve beraberliği güçlendirici anlayışa katkı sağlayan kişi ve kurumlarla dayanışma içerisinde olmaları hususunda teşvik etmektedir.