“Bu dört masum insanın ve öncesinde öldürülen üç askerin, Yahudi ve yabancı düşmanı biri tarafından katledildiği ortadadır. Ve bu cürüm, sebepleri her ne olursa olsun insanlığa karşı işlenmiştir. Şimdi ise yapılması gereken bu duruma nasıl gelindiğinin tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmasıdır. Ve bu bağlamda, ülkenin siyasetçilerinin de olaylar öncesinde sergiledikleri tutum sorgulanmalıdır. Zira seçim hesapları nedeniyle ülkenin siyasetçileri tarafından haftalardır ortaya konan, yabancı düşmanlığını körükleyici açık ya da örtük beyanlar herkesin malumudur.

Siyasetçilerin azınlıkları istismar ederek aşırı sağ cenahtan oy kapma yarışına girdiği her yerde saldırılar artmaktadır. Saldırganlar, söylenmeyenleri yerine getirdikleri ve başkalarının cesaret edemediklerini yaptıkları inancıyla hareket etmektedir.

Siyasetçilerin oy kapma kavgasının ve bu doğrultudaki politkalarının muhatap kitle üzerindeki etkisi pek çok bilimsel araştırma ile belgelenmiştir. Bu tür eylemlerden sonra, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin düzenlediği gibi bir sessiz saygı duruşu önemli olmakla birlikte, ancak sembolik bir tavırdır. Şayet siyasiler şeçim kampanyalarında daha ihtiyatlı davransalar, bu gibi saldırılara zemin hazırlamazlar.

Zira azınlıkları hedef alan her siyaset, aslında her zaman için toplumun tümünü hedef alan bir siyasettir. Bu tür bir siyasî tutum toplumu bir bıçak gibi böler. Bunun hesabı da daha fazla beklemeden karşılık bulur. Ve bu noktada, Avrupa Hahamlar Konferansın’dan Pinchas Goldschmidt’in ‘Bu korkunç eylem, içinde yaşadığım toplumun hoşgörüsüzlüğünü, tahammülsüzlüğünü temsil ediyor’ tespitine eklenecek fazla bir şey bulunmamaktadır.

IGMG yıllardan beri bu konuya dikkat çekmekte, konuya Avrupa çapında daha etkin bir şekilde yaklaşılması için çaba sarfetmekte ve çabalarına, sağ popülizmin günümüzün büyük bir problemi olduğu anlaşılana kadar devam edecektir.”