CUMA HUTBESİ
Cami Bizim İçin Nedir?
30 Eylül 2021Muhterem Müslümanlar!
Cami, Müslümanların cemaatle ibadet ettiği, namaz kıldığı, İslam’ın öğrenildiği ve öğretildiği, yaşandığı ve yaşatıldığı kendine özgü yapısı olan mekân. Ancak sadece bu değildir. Zira, Peygamber Efendimiz ﷺ tarafından inşa edilmesinden sonra Medine’deki Mescid-i Nebevî ile birlikte diğer tüm camiler, Müslümanların hayatının tam da merkezi olmuştur. Camiler, dinin, ahlâk ve adâb-ı muâşeret gibi temel toplumsal davranış kurallarının öğrenildiği, düğünlerin yapıldığı, cemaatin hüzünlü ve sevinçli günlerinde bir araya geldiği mekânlar olarak devam edegelmişlerdir.
Aziz Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz ﷺ‘in öğretmenliğinde, öğrenmenin ve kaynaşmanın merkezi hâline gelen camiler, Müslüman toplumunun her türlü işinin görüldüğü, tartışıldığı toplumsal ve merkezî bir mekân olmuştur. Pazar yerleri cami etrafına kurulmuş, misafirler orada ağırlanmış, insanlar kendi aralarındaki anlaşmazlıkların çözümü için oraya gelip Peygamberimiz ﷺ’e başvurmuştur. Hatta Peygamberimiz ﷺ, o zamana göre uzak ülkelerden gelen heyetleri dahi camide misafir etmiş, onlarla camide görüşmeler yapmıştır, onlara İslam’ı anlatmıştır.
Muhterem Cemaat!
Her şeyden önce günlük 5 vakit namazın cemaatle kılındığı bir mekân olan cami, bu fonksiyonunu asli olarak hâlâ sürdürüyor. Ama aynı zamanda bilhassa bizlerin camilerinde Müslümanların sosyal ihtiyaçlarının görüldüğü, sadece dinî eğitim ve öğrenmenin değil, aynı zamanda bugünkü okul eğitiminin de merkezi olmaya devam etmektedir. Avrupa’daki camilerimizi dikkate alırsak, camilerin temel fonksiyonlarını yeniden icra etmeye başladıklarını söyleyebiliriz.
Onun içindir ki, değerli kardeşlerim, Rabbimizin, “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ancak Allah’tan korkan kimseler imar eder.”[1] buyruğunda işaret ettiği Müslümanlardan olmak büyük bir önem taşımaktadır. Bir mümin, bir Müslüman olarak bizler, bu ayetin tarifinde var mıyız, yok muyuz ona bakacağız. Eğer yok isek hemen bu tarifin içinde yer almak için harekete geçeceğiz.
Muhterem Müminler!
Peygamber Efendimiz ﷺ de cami yapanları, camilerin imarını üstlenenleri ve camileri her şeyi ile şenlendirilenleri şu şekilde müjdelemiştir: “Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah ona cennette bu mescidin benzeri (bir köşk) bina eder.”[2]
Efendimiz ﷺ’in bu buyruğunu sadece maddi, yani fiziki anlamda anlamak yanlış olur. Zira, içinde namazın kılınmadığı, vaazın, irşadın, sohbetin yapılmadığı, muhabbetin, kadınların, gençlerin, çocukların, eğitimin olmadığı, misafirlerin ağırlanmadığı bir cami, cami olarak asli fonksiyonunu asla icra edemez.
Onun içindir camilerimizi hem maddi olarak hem de manevi olarak inşa etmekle mükellef olduğumuzu aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir.
Değerli Müslümanlar!
Almanya’da 25 seneden beri her yıl 3 Ekim günü diğer ülkelerde ise farklı tarihlerde Açık Cami Günü idrak ediliyor. Bugünde camilerimiz, gayrimüslim misafirlerimize, kapılarını açıyor. Bu pazar günü de Almanya genelinde 1000’e yakın cami kapılarını, insanlarımız da gönlünü açacak.
Açık Cami Günü, artık camilerimizin olmazsa olmaz faaliyetleri arasında yer almıştır ve almalıdır. Her bir camimizin yılın belirlenmiş bir gün veya haftasında, gayrimüslim misafirlerini ağırlaması, onlara camiyi, İslam’ı ve Müslümanları tanıtması, sordukları sorulara cevap vermesi, artık bir gelenek hâline gelmelidir.
Allah bizleri İslam’ı en iyi şekilde yaşayan ve tanıtanlardan eylesin. Âmin
[1] Tevbe suresi, 9:18
[2] Müslim, Zühd, H. No: 7471