İRŞAD
31. Avrupa Kur’ân-ı Kerim Tilavet Yarışması sonuçlandı
25 Ekim 2019İslam Toplumu Millî Görüş tarafından bu yıl 31.’si düzenlenen Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması Bielefeld’de âdeta bir şölen havasında gerçekleşti. Yarışmada 14-18 yaş grubunda Düsseldorf Bölgesi’nden Ahmet Talha Karabulut, 10-13 yaş grubunda ise Güney Hollanda Bölgesi’nden Selim Arda Gökmen birinciliği kazandılar.
31. Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması Finali’nde Kur’an ziyafeti yaşandı. Avrupa’nın farklı noktalarından binlerce kişi Almanya’nın Bielefeld şehrinde finalin gerçekleştiği Stadthalle’ye akın etti. 10-13 ve 14-18 yaş grubu olmak üzere iki grupta gerçekleştirilen yarışmanın 14-18 yaş grubunda finalde yarışanların puanları şöyle oldu: Düsseldorf Bölgesi’nden Ahmet Talha Karabulut: 372, Rhein-Neckar-Saar Bölgesi’nden Zeynel Abidin Gökçe: 352, Hannover Bölgesi’nden Numan Aydın: 350, Güney Bavyera Bölgesi’nden Muhammet Yusuf Kaya: 346. 10-13 yaş grubunda ise Güney Hollanda Bölgesi’nden Selim Arda Gökmen: 390, Württemberg Bölgesi’nden İbrahim Taha Lale 364, Hannover Bölgesi’nden Yunus Emre Arslan 342, Hessen Bölgesi’nden Hasan Zahid Ayan: 328. IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün yapmış olduğu konuşmada “Kur’an yaşanılmak, anlaşılmak ve hidayet vermek için gönderilmiştir.” dedi. Ergün, Kur’ân-ı Kerîm’in Peygamberimize 23 yılda, ayet ayet, sure sure indirildiğini, böylece anlaşılsın, akledilsin, tezekkür edilsin, tedebbür edilsin ve yaşansın diye o toplumu bir medeniyete dönüştürdüğünü söyledi. “Kur’an, 1400 yıldır coğrafyalara, zamanlara ve tüm insanlığa tevhid, huzur, adalet, özgürlük ve kulluk bilinci bahşeden ilahi mesajları ihtiva eden Allah’ın sözüdür.” diyen Ergün, Kur’an’ın gittiği yeri inşa ettiğini böylece de kişiye ve topluma ihsan ettiğini söyledi. “İnsanların yüreklerindeki ırkçılığı, İslam düşmanlığını, bu ön yargıları yıkıp, yerine adalet, merhamet ve kardeşlik duygularını inşa etmeliyiz.” şeklinde konuşmasını sürdüren Ergün, zulmün her çeşidine karşı olduklarını da şu şekilde ifade etti: “Kur’an, insan öldürmeyi tüm dünyayı öldürmek olarak tarif etmiştir. İnsani yaşatmayı, tüm insanlığı yaşama olarak ifade etmiştir. Daha geçenlerde Halle’de kendini bilmez bir canavar, bir cani bir sinagoga saldırmak üzere iken iki masumu öldürdü. Bu sinagoga saldıran cami, camiye de kiliseye de saldırabilirdi. Bu cani, camiye saldırdığında cani olacak, sinagoga saldırdığında masum mu olacak? Sinagoga saldırdığı zaman, cani olacak camiye saldırdığı zaman, masum, mazlum, acaba mı diyeceğiz? Hayır! Kur’an bize sinagoga ve ibadethaneye ve masum insana saldıran kimseye karşı Müslüman’a saldırmış gibi tepki vermeyi emretmektedir. Sinagoga saldırdığında, kiliseye saldırdığında onu biz camiye saldırı olarak kabul ederiz. Çünkü biz masum insanların öldürülmesini dünyanın öldürülmesi olarak kabul ederiz. Biz hiç bir zaman ikircil davranamayız. Çünkü biz Kur’an öğrencileriyiz. Zulüm kimden gelirse gelsin mazlumun yanında olmayı emretmiştir. “Zalimlere asla meyletmeyin, zira sizi ateş çarpar, mahveder.” buyurarak Allah zalimlerle birlikte olmamayı emretmektedir. Azınlıklara karşı tahammülsüzlüğü, inançlara karşı hoş görüsüzlüğü kendimize yapılmış olarak görüyoruz. Bunun içindir ki, ibadethanelerinde ibadet eden, Musevi, İsevi, Müslüman ne olursa olsun, onlara karşı yapılan saldırıları lanetledik. Toplumdaki yerli Ebû Tâlib’leri bulacağız.” Kur’an’ın helali, haramı, zulmü, adaleti, iyiyi, güzeli, kötüyü, çirkini, hakkı, batılı çok açık ve net biçimde önümüze koyduğuna işaret eden Ergün, artık hiç kimsenin ben bunu bilmiyordum deme hakkının bulunmadığını söyledi ve şöyle devam etti: “Hiçbir Müslüman’ın, insanın ‘Ben bilmiyordum, anlamamıştım, anlayamamıştım, okurken anlamadım.’ diyecek bir mazereti yoktur. Zira Kur’ân-ı Kerîm itaati ve isyanı, zulüm ve adaleti, çirkinlikle-kötülüğü ve en önemlisi de kul hakkını, Allah’ın hakkını, kamu hakkını, insan hakkını, tabiat hakkını, hayvan ve nebatat hakkını, dolayısıyla bu dünyada kul olma bilincini hepimize en ince bir şekliyle, ders ders, tedricen öğretmiş ve açıklamıştır. O kimi çağırıyorsa, doğruya çağırıyordur. Kim bu çağrıya uyarsa doğru yola gitmiştir.” IGMG İrşad Başkanı Celil Yalınkılıç ise teşkilatın Kur’an’ın öğrenilmesi ve yaşanılması yolundaki gayretlerine dikkat çektiği konuşmasında Kur’an’a hürmet ve hizmet etmeyi en büyük şeref bilen bir gelenekten geldiğimizi ifade ederek, “Biz Kur’an’ın yüceltici olduğuna inanıyoruz. Biz Kur’an’a hizmet etmenin en büyük ibadet olduğuna, cihat olduğuna inanıyoruz. Müslüman için ömrün en kıymetli yıllarının Kur’an’a adanmış yıllar olduğunu biliyor ve buna inanıyoruz.” dedi. Yalınkılıç “Bu vesileyle ömrümüzün nihayetine kadar Kur’an yolunda durmadan, dinlenmeden hizmete devam edeceğiz inşallah. Böyle olunca bu yarışmaları düzenlemekten daha tabii ne olabilir ki?” sorusunu sordu ve şöyle devam etti: “Kur’an ve sünnetin bağlayıcı olduğunu, belirleyici olduğunu ve hayatı tanzim edici bir yönü olduğunu vurgulamak için bu yarışmaları tertip ediyoruz. Kur’an yarışmaları kaybedeni olmayan yarışmalardır. Burada her ne kadar birinciyi, ikinciyi seçiyor olsak da kıyamete kadar hayırla anılacak bir geleneği sürdürüyoruz. Kur’an, insanlık şerefine erişmemizin yegâne sebebidir. Allah’ın, insanı muhatap kabul edip Kur’an vasıtası ile onunla konuşmuş olması, insanlık için ulaşılabilecek mertebelerin en yücesidir. Bu münasebetle Kur’an’la ilgili, Kur’an’la irtibatlı olan her şey kıymetlidir.”
Hafızlık kursları
Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması’nda İslam Toplumu Millî Görüş’ün çeşitli yerlerdeki hafızlık programlarında hafızlığını tamamlayan hafızların da takdimi yapıldı. Hafızlık imtihanına benzer şekilde Kur’an’ın çeşitli yerlerinden okumaları istenen hafızlar bunu hızlı bir şekilde yaptılar. Ön değerlendirmeyi kazanan hafızlar kasım ayında hafızlık tespit sınavlarına katılacaklar. IGMG hafızlık kurslarını Kur’an’ın okunmasının yanı sıra, zihinlere kaydedilmesi için de düzenliyor. İrşad Başkanlığının verilere göre 17 bölgede 55 hafızlık kurum ve kursunda 1185 öğrenci hafızlık eğitimi görüyor iken, 2019 yılında Güney Hollanda, Güney Bavyera, Freiburg-Donau, Köln, Rhein-Neckar Saar ve Berlin’deki hafızlık kursları da dahil edildi.
Genç imamlara icazetname
Heyecan dolu bu Kur’an yarışmasında IGMG camilerinde okumuş, daha sonra medreselerde ya da ilahiyat fakültelerinde okuyarak imam-hatiplik vazifesine başlayan genç imamlara da icazetleri takdim edildi. IGMG Fetva Kurulu Başkanı M. Hulusi Ünye ile birlikte IGMG camilerinde en uzun süre imam-hatiplik yapan Abdullah Demir hoca, bu sene göreve başlayan genç imamlara hem cübbelerini giydirdi hem de icazetnamelerini verdi. İrşad Başkanı Celil Yalınkılıç, icazetnameleri bu yarışma esnasında vererek gençleri bu alana yönlendirmek istediklerini söylerken, ayrıca bu sene Mainz İlahiyat Meslek Okulu’ndan mezun olan 30 gencin 28 tanesinin de istihdamının gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Hazırlıklar bir yıl önce başlıyor
Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması finaline hazırlıklar bir yıl öncesinden başlıyor. Her bir camide Kur’an okumayı öğrenen çocuklar ve gençler arasında şube içi bir yarışma yapılıyor. Burada başarılı olanlar, bölge içinde yapılan yarışmaya, orada da başarılı olanlar bölgeler arası yarışmalara katılıyorlar. Bu son yarışmayı kazananlar da finale kalıyorlar. Daha sonra, bölgeler arası yarışmalarda dereceye girenler dâhil olmak üzere YAKUT ismi verilen Yaz Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Kampı ile yarışmacıların Kur’an okuyuşları tashih ediliyor. Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması’na katılacak yarışmacıların Kur’an okumalarını olgunlaştırmak amacıyla düzenlenen bu programlara yarışma finalistleri ile birlikte, bölge birincileri ve bölgelerde dereceye girenler de katılıyor.