CUMA HUTBESİ
1445. Hicri Yılbaşı
13 Temmuz 2023Muhterem Müslümanlar!
Önümüzdeki 19 Temmuz Çarşamba günü, insanlık tarihinin dönüm noktalarından birisi olan hicretin yıl dönümü, yani hicri yılbaşıdır. Hicret, Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin ve Mekkeli Müslümanların Medine’ye göçünü ifade eder. Medine’ye göç eden Müslümanlara “muhacir” denir. Mekkeli müşriklerin, Resûlullah (s.a.v.)’in insanlığı tevhide yönelik davetini engelleme çalışmaları ve inananlara uyguladıkları eza ve cefalar, Müslümanların hicret etmelerine neden olmuştur. İslam’a ve Müslümanlara kucak açan Medine ahalisi, İslam tarihinin en büyük payelerinden olan ve yardımcı anlamına gelen “ensar” vasfını kazanmıştır. İnsanlığa rehber olarak gönderilmiş Kur’ân-ı Kerîm’de Yüce Mevlamız “İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte gerçek mümin olanlar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.”[1] diye buyurarak, hicretin önemini vurgulamıştır.
Kıymetli Müminler!
Resûlullah (s.a.v.) ve ashabı, Allah’ın dinini yaşamak ve yaymak gayesiyle yaptıkları hicretin karşılığını ziyadesiyle aldılar. İslam’ın mesajı Medine’de özgür bir surette yayıldı ve Müslümanların iyinin, doğrunun ve güzelin hâkimiyetine dair mücadeleleri başarıya ulaştı. Bu durum, muhakkak ki gelecek nesiller ve çağlar için de güzel bir örneklik teşkil etmiştir. Bugün ve yarınlarda da İslam ve Müslümanlar, hakkın ve adaletin yeryüzünde ikamesi için gayret gösterirken, her daim zorluk ve çilelerle karşılaşacaklardır. Hak Teâlâ “İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat edenlerin Allah katında büyük dereceleri vardır. İşte kurtuluşa ve mutluluğa erenler bunlardır.”[2] diye buyurarak, kıyamete kadar hicret edecek olan müminleri büyük bir mükafatla müjdelemiştir.
Değerli Cemaat!
Hicret kelimesi, “bir yeri terk ederek başka bir yere göç etmek” anlamında kullanılır. Ancak, aynı şekilde “kişinin herhangi bir şeyden lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşması” manasına da gelmektedir. Bu ikinci anlamı üzere hicreti değerlendirdiğimizde, hicret kötülüklerden iyiliğe geçiş yapmaktır. Hicret, günahlardan tövbe edip bir daha o günaha dönmemektir. Bu hususta Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz “Tövbe sona ermedikçe, hicret de sona ermez. Güneş battığı yerden doğmadıkça da tövbe sona ermez.”[3]diye buyurmuştur. Hicret Allah’ın emrettiği doğrultuda bir hayat sürmektir. Muhacir ise Allah’ın yasaklarından uzaklaşıp sakınan kismedir. Dolayısıyla geç olmadan, günahlarımızdan arınmalıyız. Peygamberimiz bir gün “Mekke’nin fethinde sonra Medine’ye bir daha hicret olmayacak.” buyurmuştur. Ancak Allah’ın haramlarından sakınmak ve emirlerini yerine getirmek manasına gelen hicret ve cihat kıyamete kadar devam edecektir.
Aziz Kardeşlerim!
Önümüzdeki hicri yılbaşı vesilesiyle, her birerimiz hayatımızı ve gidişatımızı muhasebe edelim. Kendimize, çevremize ve topluma dair sorumluluklarımızı yerine getirme azminde olalım. Allah’ın bize yüklemiş olduğu mükellefiyetlerin ifasına gayret edelim. Gelecek olan her günde, manen ve ahlaken sahip olduğumuz güzellikleri daha da olgunlaştırmaya çalışalım.
Rabbimiz bizleri, kötülükten iyiliğe, çirkinlikten güzelliğe, yanlıştan doğruya hicret eden bahtiyar kullarından eylesin!
[1] Enfâl suresi, 8:74
[2] Tevbe suresi, 9:20
[3] Ebû Dâvûd, Cihâd, 2