Background Image
Previous Page  3 / 68 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 3 / 68 Next Page
Page Background

Selamların

en güzeli ile

Müslümanları “Potansiyel Kayıp” Olarak Görmek

İ

slam’dan referans aldıkları iddiasıyla

şiddet eylemleri gerçekleştiren, örneğin

geçtiğimiz ay Fransa’da yol kenarında

bulunan insanların üstüne araba süren ya

da güvenlik güçlerine saldıran hasta ruh-

lu insanlar, Avrupa’da en az çoğunluk toplumunu

ve siyasi karar alıcıları dehşete düşürdüğü kadar

Müslümanları da dehşete düşürüyor; aynı Brauns-

chweig’ta 29 yaşında başörtülü bir kadına arabayla

çarpıp İslam karşıtı sloganlarla yerde yatan kadına

saldıran kişilerin ya da İsveç’te 5 kişinin yaralandı-

ğı cami saldırısının yarattığı şaşkınlık gibi... Bu tarz

şiddet eylemlerini önlemek üzere tedbirlerin hayata

geçirilmesi ve toplumsal gruplar arasındaki nefreti

engellemeye yönelik adımların atılması konusunda

herkes hemfikir. Bu kabulün yanında dışlayıcı İslam

politikalarının, kullanılan kavramlardaki belirsizlik-

lerin ve böylece Müslümanlara yönelik üretilen ge-

nel şüphenin, hemen her gün karamsar örneklerini

gördüğümüz aşırılığı ne kadar önleyeceği de sorul-

ması gereken sorular arasında bulunuyor.

Orta Doğu’daki gelişmelerin Avrupa’ya yansı-

maları öne sürülerek Müslümanların “radikalleş-

meleri” olasılığı üzerinden dindarlığı kriminalize

eden, dolayısıyla dindarlığı teşvik eden İslami mü-

esseselerin de potansiyel aşırılar yetiştirdiği gibi bir

ön kabule sahip olan önleyici tedbirlerin ciddi bir

şekilde sorgulanması gerekiyor. IŞİD’in dehşet ve-

rici cürümlerine dayanan meşruiyet iddiasıyla bütün

Müslümanları, “müdahale edilmediği takdirde aşırı-

lığa meyleden insan topluluğu” olarak tasavvur eden

politikalar aceleci adımlarla toplumda yer ediniyor.

Artık Avrupa’da büyüyen yeni nesil Müslümanlar,

dindarlığın ve Müslüman kimliğin benimsenmesi-

nin tehlike potansiyeli olarak görüldüğü ülkelerde

doğuyorlar. Bu durumun, aşırılıkla mücadeleye fay-

da sağlamadığı açıktır.

Biz de aşırılıkla mücadele gibi meşru ve gerekli

bir niyetin, dindarlıkla mücadeleye dönüşmesinin

getirdiği sorunlardan hareketle bu sayımızda önleyi-

ci tedbirleri ele aldık. Müslümanları güvenlik soru-

nu olarak gören siyasi yaklaşımın tezahürlerini ele

aldığımız dosyada Almanya genelinde gerçekleşti-

rilen tedbirleri ve amaçlarını ortaya koyduk. Murat

Gümüş, önleyici tedbirlerde “sorunun” tanımlanma-

sı ve bu tedbirlere katılacak aktörlerin seçimi konu-

sundaki sakıncalara değindi. Aşağı Saksonya Sosyal

Bakanı Cornelia Rundt (SPD), eyalette Müslüman

derneklerin işbirliğinde aşırılıkla mücadele için açı-

lan dernek hakkında sorularımızı yanıtladı. Yılmaz

Gümüş, aşırılığın önlenmesi bağlamında Müslü-

man cemaatlere ve akademyaya düşen görevleri ele

aldı. Ali Özgür Özdil ise Müslümanların sorunlara,

sorunsallaştırılmadan çözüm üretebilmelerine dair

sorularımızı yanıtladı. Gündem kategorimizde Ocak

ayında Avusturya Ulusal Meclisi’nden geçmesi

planlanan İslam Yasası tasarısını ele aldık. ÖVP ve

Yeşiller, kabul edilmesi durumunda Avusturya’nın

Müslümanlarla münasebetindeki örnek role zarar

verecek tasarıya dair sorularımızı yanıtladı.

Dünya kategorimizde Yahudi Ulus Devleti yasa

tasarısını Alessandra Bajec, Sidney saldırısının bir-

likte yaşama kültürü için ne şekilde bir sınav oldu-

ğunu ise Tevfik Kerimoğlu ele aldı. Geçtiğimiz ay

herkesi dehşete düşüren bir diğer gelişme ise Pa-

kistan’ın Peşaver kentinde bir okula yapılan ve 136

öğrenci ile 11 görevlinin katledildiği saldırı oldu.

Delawar Jan, saldırıdan kurtulanlarla yaptığı görüş-

melerle bu elim olayı bizim için değerlendirdi.

Bir dahaki sayımızda görüşmek üzere.

Kalbî selamlarımla,

»

MUSTAFA

YENEROĞLU